07 Haziran 2012

YORUM YAPMAYA GEREK VAR MI?...- ZAFER YAPICI

Bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Uçamayanlar ise tavuk olur. “Tavuk toplum”, önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz. (Charles Darwin) Efendiler, dinsiz bir milletin idamesine, imkan yoktur. İslam dini öyle yüce bir dindir ki; “ilim Çin’de de olsa alınız” diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Biz İslam olduğumuz için geri kalmadık. Yüce dinimize ne zaman ki hurafeler ve bidatlar ilave yapıldı; o zaman gerçek İslam’dan uzaklaştırıldık, onun için bu hallere düştük. (M. Kemal Atatürk- 1924) İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün altın değerindeki diğer bazı sözleri… Dünya üzerinde gördüğümüz her şey, kadının eseridir. Sanatçı, toplumda uzun çaba ve çalışmalardan sonra alnında ilk ışığı duyan insandır. Efendiler! Eğer bu millet, bu memleket parçalanacak olursa genel şerefsizliğin enkazı altında şunun bunun şahsi şerefi de parça parça olur. Biz bu genel şerefi kurtarabilmek için harekete geçen millete ruhumuzla katıldık. Katılmamıza mani olabilecek şahsi rütbeleri, mevkileri de genel şerefi kurtarmaya yönelik bir gaye uğrunda feda ettik. Vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet, memlekete ihanettir… Fikirler, anlamsız, manasız boş sözlerle dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır. Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardır… Bu millete hizmet eden onun efendisi olur. Efendiler! Türk milleti, kendini ve memleketin yüksek menfaatleri aleyhine çalışmak isteyen bozguncu, alçak, vatansız ve milletsiz beyinsizlerin saçmalamalarındaki gizli ve kirli emelleri anlamayacak ve onlara hoşgörü gösterecek bir topluluk değildir. Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur. Bu devletin dayandığı esaslar tam bağımsızlık ve kayıtsız şartsız milli egemenlikten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu milli egemenliktir. Milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir... İstiklal, istikbal, hürriyet, her şey adaletle kaimdir! Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir. Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir. Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum. Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasde ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz. Öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. Türk Milleti; ebediyete akıp giden her on senede bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim. Ne mutlu Türküm diyene. Sizce bu sözlerden sonra yorum yapmaya gerek var mı?... (Haber Ekspres Gazetesi- 04-06-2012)

Hiç yorum yok: