27 Ekim 2014
AÇIK ÇAĞRIMDIR! - Zafer Yapıcı
Değerli okurlarım, geçen haftaki yazımızı Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Rıza Türmen’in söylediği bir ifadenin ne kadar hatalı olduğundan söz ederek noktalamıştık.
Bugün, Türmen’in bilimselliği bulunmayan, bir taassup göstergesi olarak yorumlanabilecek bu sözünün içinde barındırdığı büyük hatayı kanıtlayacağız.
Türmen’in ne dediğini hatırlayalım önce… Cumhuriyetle ismi özdeşleşmiş bir siyasal partinin milletvekili Türmen’in sözlerini hatırlayalım... İlkelerinden biri milliyetçilik olan ve aynı zamanda sol bir siyasal hareket olan CHP’li milletvekili Türmen’in sözlerini…
Diyor ki Sayın İzmir Milletvekili: “Ulusalcıdan sol, solcudan ulusalcı olmaz”. Niye olamayacağıyla ilgili en ufak bir görüşü yok!
Hadi biz, niye olabileceğiyle ilgili görüşleri burada aktaralım. Türmen’in ezbere tezini çürütelim.
* * *
Değerli okurlarım, milliyetçilik olgusu ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasında akademik araştırmalara konu oldu. 18. Yüzyıl Alman romantizminin sembol isimleri Herder ve Fichte’den etkilenen kimi yazarlar, milliyetçiliği devlet arayışıyla özdeşleştirdi. Siyasal milliyetçilik fikrini yarattı. 19. Yüzyıl boyunca milliyetçilik hakkında çok şey yazıldı, çizildi. Ancak bu yazılanları kabaca iki kategoriye ayırmak mümkündü. Bir kısım yazarlar, örneğin Von Treitcke ve Michelet, kendi milletlerini övmek üzere yazdılar yazılarını. Bazıları da milliyetçiliğe karşıtlık üzerinden. Netice itibariyle, milletle, milliyetçilikle ilgili yazdılar. Ancak onu çözümleyemediler.
Türmen’in bugünkü sözleri aynı sığlıkta. Sanki bir şeylerle hesaplaşmak üzere söylenmiş. Derinliği olmayan sözler…
Oysa sonraları milliyetçilik adım adım, akademinin araştırma konusu haline geldi. Karl Deutch’dan itibaren tüm yazarların milliyetçiliklerin ortaya çıkışı, gelişimi ve sonuçları ile ilgili farklı tezleri vardı. Ancak hepsini okuyarak tek bir sonuca ulaşılabilirdi. Milliyetçiliğin yapısı, tek bir nedenle açıklanamayacak kadar karmaşıktı!
Bu nedenle yeni ve esnek milliyetçilik tanımları geliştirildi. Benim benimsediğim milliyetçilik tanımı milliyetçi kimdir sorusuna şöyle cevap verir: “Milliyetçi, önce millet olarak bir grubu etiketleyen, sonra da onun çıkarını en iyi gerçekleştirme iddiasında bulunan ve strateji geliştirendir”.
Bu tanımı açacak olursak, milliyetçilerin millet olarak tanımladıkları grupların nitelikleri o milliyetçiliklerin karakterleri konusunda bilgi verir diyebiliriz. Örneğin bir kişi, benim milletim sadece şu dili konuşanlardır derse, dil birliğine dayanan bir millet tasavvuru geliştirir. Onun millet tasavvuru dışlayıcı kalır. Lakin o dili konuşamayanlar, o millet içinde sayılmazlar. Bir kişi, şu kafatası ölçüsündekiler benim milletimdir de diyebilir. Bu durumda ırkçılığa dayalı bir milliyetçilik düşüncesini savunmuş olur. Bir milliyetçi belirli topraklar üzerinde yaşayan herkesi, bir devlete yurttaşlık bağıyla bağlanan herkesi, ya da bir devleti kurma onuruna sahip herkesi milleti içinde değerlendirebilir. Kapsayıcı bir millet tasavvuru geliştirmiş olur.
Sözün özü. Milliyetçi ırkçı olabilir mi? Olabilir kardeşim. Eğer bir milliyetçi milletini ırksal öğeleri merkeze alarak kurmuşsa ırkçıdır. Ancak burada önemli olan nokta şudur. Her milliyetçi ırkçı olmak zorunda değildir. Hatta ırkçılık karşıtı bir bağlama sahip milliyetçiliklerin de olmasına kuramsal bir engel yoktur. Sayın Türmen biraz literatürü inceleseydi, kendi devletinin ve partisinin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün literatürde ırkçılık karşıtı bir milliyetçilik düşüncesinin sembol isimlerinden biri olarak değerlendirildiğini görecekti.
Demek ki, milliyetçilik tartışmasında büyük laflar etmek tehlikelidir. Konu insan ve toplum olunca iki kere iki nadiren dört eder.
Bu kuramsal tartışmadan sonra zaten her şey bitmiştir. Türmen’in “Ulusalcıdan sol, solcudan ulusalcı olmaz” sözleri Hitler'in “üstün ırk benim ırkımdır sözleriyle” epistemolojik açıdan aynı kategoridedir.
Hitler’in dışlayıcılığı ve determinizmi farklı bir bağlamda Türmen’de de görülmektedir.
Her ulusalcı solcu olmak zorunda değildir. Solcu ya da sağcı olmak milliyetçinin gözünde yöntemdir. Milliyetçinin amacı millet olarak etiketlediği grubun çıkarını savunmaktır. Bir milliyetçi, millet olarak etiketlediği grubun çıkarını en iyi kapitalizmle savunabileceğini düşünebilir, liberal ekonomi yanlısı bir milliyetçi olur. O grubun çıkarını en iyi sosyalizmle savunacağını düşünebilir, sosyalist milliyetçi olur. Ya da en iyinin devletçilik olduğunu düşünür, devletçi milliyetçi olur. Yani milliyetçilik otomatikman siyasi yelpazenin bir kutbuna yerleştirilemez.
Türmen yanılıyor. Ulusalcıdan sol, solcudan ulusalcı olur. Bal gibi de olur. CHP gibi emperyalizme mücadelenin ürünü bir siyasal partinin varlığı bile bunu kanıtlamaktadır. Dahasını mı söyleyeyim? Emperyalizmin mağduru olmuş milletlerin milliyetçiliği ancak solun rehberliğinde milletin bekasını garanti edebilir!
Bu nedenle Türmen’le aynı çizgideki YCHP’lileri ya da Türmen çizgisindekilerin hegemonyası karşısında suskunluğunu bozmayan CHP'lileri partilerinin ruhlarını anlamaya davet ediyorum. Neo-liberal gerici ezberden kendilerini kurtarmaya… Özgürleşmeye… Sinmemeye… Atatürk’ü hatırlamaya, anlamaya çağırıyorum.
Açık çağrımdır!
* * *
Hala bir milliyetçi solcu olabilir mi diye kafasında soru işareti olan mı var?
O zaman sizi bir komünistin ve bu vatanın şairinin dizelerine götürüyorum.
Ne diyor Nazım Hikmet, "23 Sentlik Askere Dair" şiirinde...
Mister Dallas,/Sizden saklamak olmaz,/Hayat pahalı biraz bizim memlekette/Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,/Koyun eti,/Ankara'da 23 sente,/Yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,/Elli santim kefen bezi yahut,/Yahut da bir aylığına/Yirmi yaşlarında bir tane insan/Erkek/...
Nazım Hikmet, Türk askerinin Batılı emperyalist güçler tarafından en ucuz asker olarak değerlendirilmesini konu etmiş şiirine (Bugün de çok şey değişmemiş anlaşılan). Emperyalist ortaklığına karşı Kurtuluş ve Kuruluş ruhunu ön plana çıkarıyor.
Biraz daha okuyalım Nazım Hikmet'i. Kimi Türk milleti olarak tanımlayıp, onun çıkarını savunuyor? Görelim...
O tornacı Hasan, köylü Memet, öğretmen Ali'dir,/Kaya gibi yumruğunun son ustalığı,/922 yılı 9 Eylülüdür./Dedim ya, Mister Dallas,/Herhalde bütün bunları sizden gizlediler./Ucuzdur, vardır illeti./ Hani şaşmayın,/Yarın çok pahalıya mal olur size/Bu 23 sentlik asker,/ Yani benim fakir, cesur, çalışkan milletim/Her millet gibi büyük Türk milleti...
* * *
Nazım Hikmet'in solculuğundan şüphe eder misiniz? Bu şiiri bir kez okuduktan sonra milliyetçiliğinden?...
Peki ya Sayın Türmen'in bir örneğini oluşturduğu çizginin hangi sözünden şüphe etmezsiniz?...
* * *
Son olarak, Cumhuriyet Bayramınız şimdiden kutlu olsun efendim…
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına” Türk milleti demiş. Bu onura sahip olanları etnik, dinsel, dilsel, mezhepsel olarak ayırmamış birbirinden. Cumhuriyeti kurma onuruyla tanımlamış Türk milletini…
Bu büyük onur daim olsun!(HABER EKSPRES GAZETESİ-27.10.2014)
Zafer YAPICI
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder