20 Ağustos 2012

KAÇIRILAN MİLLETVEKİLİ - ZAFER YAPICI

Geçtiğimiz günlerde bir CHP milletvekili (YCHP’mi desek!) PKK tarafından kaçırılmış, daha sonrasında ise serbest bırakılmıştı. Söz konusu kaçırma olayı başlı başına dehşet vericiydi. Kaçırılan milletvekili salıverdikten hemen sonra kendisinin PKK tarafından propaganda amacıyla kaçırıldığı yönünde demeçler veriyordu. (“Serbest Bırakılan Hüseyin Aygün: Propaganda Amaçlı bir Eylem”, Doğan Haber Ajansı, 14 Ağustos 2012). Ne yazık ki cumhuriyeti kuran partinin bir milletvekili - PKK tarafından kaçırılan milletvekili Hüseyin Aygün - üstelik PKK tarafından hangi amaçla kaçırıldığının farkında olarak bu amaca hizmet eden açıklamalar yapmayı sürdürüyordu... * * * Değerli okurlarım, PKK’nın bu propaganda eylemi çok vahimdir. Ancak PKK’nın bu eylemi kadar vahim olan şey, kökeni ulusal direnişe dayanan bir devrim partisi olan CHP’nin bir vekilinin aynı propaganda sürecine açıklamalarıyla katkıda bulunmaya ve bu propagandaya alet olmayı sürdürmesidir. Vahamet burada bitmemektedir. Ne yazık ki CHP’yle hiçbir ideolojik yakınlığı olmayanların partinin yönetim kademelerine hakim olduğu bir garip parti haline gelen YCHP’nin yeni yöneticileri Aygün’ün açıklamalarına destek çıkarak Aygün’ünkünden bile daha vahim bir davranış biçimi sergilemektedirler. Tüm bu süreçte YCHP yönetimini de arkasında hisseden Aygün, bir Truva atı gibi milletvekili olduğu partisinin ideolojisi ile hesaplaşmayı sürdürmektedir. PKK’lılar hakkında “çocuklar saygılı ve düzeyliydiler” diyor Aygün. Terörist, vatan, bayrak diyerek sorun çözülmüyor” diyor Aygün… Yani PKK’lılara terörist denmesine bile karşı çıkan bir anlayış sergiliyor. (“Hüseyin Aygün’den Şok Açıklama”, Samanyolu Haber, 17 Ağustos 2012). PKK’lılara terörist denmeyecekse, PKK’lılara “özgürlük savaşçısı” denmesini mi bekliyor ve istiyor Aygün? Söz konusu YCHP milletvekili burada da durmuyor. “CHP nasıl bir yolda yürüyeceğini, ulusalcı, kafatasçı kişilerle, onların yapacağı eleştirilerle yürünmeyeceğini görmüş oldu” diyor… YCHP’ye tepeden inme MYK üyesi yapılan Sezgin Tanrıkulu “CHP’de Aygün’ün açıklamaları konusunda bir görüş ayrılığı yoktur” diyor. Tepeden inme CHP İstanbul milletvekili Binnaz Toprak, Taraf gazetesinden Aygün’e destek çıkıyor. Tepeden inme CHP İzmir milletvekili Rıza Türmen Aygün’ün barışçı ve yapıcı mesajlar verdiğini söylüyor… CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tüm bu açıklamalara kol kanat geriyor (“Yeni CHP, Aygün’e Sahip Çıktı”, Aydınlık, 18 Ağustos 2012). Aygün’ün zihniyeti aslında Atatürk ile hesaplaşıyor. CHP’ye hakim olduklarını sananlar aslında Atatürk ile hesaplaşıyor. CHP ile YCHP uzlaşamıyor. Hiçbir CHP’li YCHP zihniyetini içine sindiremiyor. Olan kısaca şu: CHP’nin anti tezi YCHP, CHP üzerinde diktatörlük kuruyor. Bu diktatörlük sürdürülebilir değil. Bundan dolayı zaman zaman “takiye” yapılarak YCHP’nin CHP’ye benzediği izlenimi yaratılmaya çalışılıyor. Son olarak Aygün’ün “bu saygılı çocuklardan şikayetçi değilim” dedikten hemen sonra kendisini kaçıran PKK teröristlerinden şikayetçi olduğu belgelendi. (Sözcü, 18 Ağustos 2012). Tunceli’de başka sıkıştıkça Ankara’da başka, İzmir’de başka konuşan bir parti olmaya başladı YCHP. Geçtiğimiz aylarda bu strateji tutuyordu. Ancak artık tutmuyor. CHP’liler gerçeği; CHP’nin AKP’lileştirilmeye, BDP’lileştirilmeye çalışıldığı gerçeğini daha net kavramaya başladı. Türk siyasetinde yeni bir süreç bizleri bekliyor… * * * Değerli okurlarım, bu haftaki yazım bayramın ikinci gününe denk geldi. Bu vesileyle tüm okurlarımın bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. (Haber Ekspres Gazetesi 20.08.2012- www.haberekspres.com.tr- www.turkcelil.com)

Hiç yorum yok: