19 Mayıs 2014

Türkiye Soma Oldu, Soma Yasta, 19 Mayıs’ta… Zafer Yapıcı

Kömür karasının zencileştirdiği 300’ü aşkın yoksul madencimiz, ardında yüreklerini bırakarak ve kendilerini bu hale getirenlerin vicdanlarına kapkara bir kömür tanesini yapıştırarak aramızdan ayrıldılar. Kimileri yırtık çoraplarıyla, kimileri elinde “seni seviyorum oğlum” yazılı kağıt parçalarıyla. Üç günlük ulusal yas ilan edildi Soma için… Devlet baba kendini orada hissettirecek… Yaralar sarılacak, açılar paylaşılacak, teselli edilecekti… Öyle mi oldu?... Yeşil bereli ve siyah gözlüklü koruma ordusu eşliğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı geldi Soma’ya. Başbakan, alkış ve bravo sesleri yerine eleştirilerle karşılaşınca devlet adamlığını her zamanki gibi unuttu. Parmağını, gözlerini, mimiklerini kısacası beden dilini kindar bir şekilde kullanarak “Başbakana yuh çekersen tokatı da yersin “ demeyi ihmal etmedi. Başbakanın bu beden dili mesajını yeşil bereliler ve müşavir rambo hemen aldı. Aynı ruhsal durum içinde bir genci tekmelemeye başladılar… Başka bir genç de boğazından tutulup sürüklendi. Tokat yediler. Ulusal yas var!... 300 can ve yakınları… Somalılar… Türk Ulusu… Devlet… Başbakan… Yeşil bereliler… Polis, jandarma… Müşavir rambolar… Tomalar… Su, gaz, cop, gözaltı… Soma’da üç günlük ulusal yas var. Yetim kalan çocuklar, kadınlar, anneler, babalar yas içinde… Yoksulluk içinde… “Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlikten bahsediyorum” diyen bir kişi bizi 12 yıldır başbakan olarak yönetti, bundan sonra da Soma gerçeğini yaşayan cumhurun başı olarak yönetmeye aday!... Türkiye Soma olmuşken… Ve Soma yastayken… 19 Mayıs’tayken…(HABER EKSPRES GAZETESİ 19 MAYIS 2014) Zafer Yapıcı

Hiç yorum yok: