16 Mart 2015

SAĞLIK OLSUN MU DİYECEĞİZ, SAĞLIKLI OLALIM MI?... ZAFER YAPICI

Her şeyin başı sağlıktır deriz zaman zaman... ...Sağlığın ne kadar kıymetli bir hazine olduğunu, sağlık olmadan hiçbir şeyin değerinin olmadığını üstüne basa basa vurgulamak için söyleriz bu sözü. Söyleriz de bize şifa veren elleri görmezden geliriz. Bazen yurttaş olarak, bazen devlet olarak… Düşünemeyiz hangi şartlar altında bizi sağlığımıza kavuşturmak için çaba sarf ettiklerini... *** Kanuni Sultan Süleyman’ın Zigetvar Kalesi'ni alırken hastalanıp, hasta yatağında söylediği “halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözlerini Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Sağlık Bakanı iyi tercüme ediyordur umarım. 13 Mart'ta sağlık çalışanlarının haklarını dile getirmek amacıyla yapacağı bir günlük iş bırakma eylemi ile ilgili bu yazımı kaleme alırken TV haberlerinde Başbakan Davutoğlu’nun 14 Mart Dünya Tıp Bayramı nedeniyle sağlık çalışanlarına bir müjde vereceği duyuruldu. Yazıma ara vererek pür dikkat izlemeye başladım. Eşinin de doktor olduğunu; sağlık çalışanlarının sıkıntılarını yakından bildiğini dile getirerek özetle "müjdelerini" sıralamaya başladı Davutoğlu. İsteyen hekimlere 70 yaşına kadar çalışma hakkı tanınacağını... ...Sağlık çalışanlarına yönelik herhangi bir şiddeti gerçekleştiren fail hakkında 24 saat hemen gözaltı, eğer birkaç kişi tarafından gerçekleştirilmiş ise 48 saat gözaltı şartı getirileceğini... ...Nöbet ücretlerine yüzde 50, riskli yerlerde nöbet tutanların ücretlerine de yüzde 75 zam yapılacağını söyledi. Sadece saat başı 3.5 TL zam. Bu kadar… Donup kaldım. Doktoruna, hemşiresine, hasta bakıcısına kısacası şifa dağıtan sağlık çalışanlarına reva görülen haklar bunlar mıydı?... Demek ki AKP zihniyeti Kanuni Sultan Süleyman’ın yukarıdaki sözlerini tercüme edememiş; içselleştirememiş. Sağlık olsun!… Olsun da sağlığımız bozulduğunda ne yapacağız nereye gideceğiz, nereden ve kimden şifa bulacağız?... Onlara da mı sağlık olsun, geçer gider diyeceğiz? Yoksa, sağlığımıza kavuşmak için bize teşhisleriyle, tedavileriyle, şefkatleriyle şifa dağıtan fedakar sağlık çalışanlarına yurttaş olarak, devlet olarak sahip çıkıp gereken saygıyı, sevgiyi gösterecek miyiz? Huzur dolu güvenli çalışma ortamının yaratılmasına katkı sunacak mıyız? İşte sağlık çalışanlarının sundukları acil istekler: 1. Performansa dayalı ücret sisteminden vazgeçilmeli. 2. Sağlık ortamlarının şiddetten arındırılması için Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılmalı. 3. Alo 184 Sabit Hattı’nın faaliyetleri durdurulmalı. 4. Hastalara 20 dakikadan daha kısa süre içerisinde hekim randevusu verilmemeli. 5. Birinci basamakta çalışanlar arasındaki ücret eşitsizliği son verilmeli. 6. Özel sağlık kuruluşlarında çalışanların sendika, meslek örgütü taraf olarak kabul edilmeli. 7. Sağlık alanında meslek örgütlerini muhatap almayan uygulamalar durdurulmalı. 8. Mecburi hizmet ve geçici görevler kaldırılmalı. 9. Sağlık çalışanlarının nöbet ertesi izin hakkı uygulanmalı. 10. Sağlık çalışanlarının tamamı devlet memuru statüsünde olmalı. 11. Emekli sağlık çalışanlarının ücreti insan yaşamına uygun hale getirilmeli. 12. Sağlıkta insan gücünün planlanması ilgili tarafların katılımıyla yapılmalı. 13. Eğitim alınan kurumlar ehil ellerde olmalı. 14. Sağlıktaki katkı payı ve tüm ilave ücretler kaldırılmalı. Değerli okurlarım, sizce bu istekler hayatımızı kurtaran, bize şifa veren sağlık çalışanları için fazla mı? Üstelik sağlık çalışanları iş bırakma eylemlerini 2014'ün ilk on ayında 2 milyar 750 milyon TL katkı ve reçete parası cebinden çıkan tüm yurttaşlar için de yapıyor... Aslında sağlık eylemleri sadece sağlık çalışanlarının hak alma eylemleri değil, aynı zamanda bu eylemler tüm yurttaşlarımızın sağlığına kavuşması ve şifa bulması ile ilgili eylemler. O halde, SAĞLIK OLSUN mu diyeceğiz? Yoksa… SAĞLIKLI OLALIM mı?... *** NOT: Sağlık olsun deyimi, üzücü bir durum veya bir zarar karşısında avunma anlamında kullanılır. Bir zarara uğradık ama önemli değil, üzülmeye değmez, canımız sağ olsun, kapatırız manasına gelir.(HABER EKSPRES GAZETESİ-16.03.2015) ZAFER YAPICI

Hiç yorum yok: