17 Eylül 2009

DEMOKRASİ, CUMHURİYET VE HUKUK - ZAFER YAPICI

Değerli okurlarım, geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi'nin 86. kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde "Yargı Bağımsızlığı ve Demokrasi" paneli düzenlendi. Bu panele Danıştay Eski Başkanı Nuri Alan, Yükseköğretim Kurulu Eski Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Eski Yargıcı Rıza Türmen ve İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın konuşmacı olarak katıldı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal panelin açış konuşmasında, "Demokrasiyle Cumhuriyet arasındaki bağlantının anahtarı hukuktur. Hukuka saygı göstermeyen demokrasi, demokrasi olarak kalamaz. Cumhuriyet'in özü de hukuktur, demokrasinin özü de hukuktur" sözleriyle demokrasi-cumhuriyet-hukuk ilişkisi konusunda CHP'nin tarihsel duruşunu bir kez daha ortaya koydu.

Demokrasi-cumhuriyet-hukuk ilişkisi, üzerinde önemle durulması gereken bir konu. Dilerseniz Baykal'ın sözleriyle bu ilişkiyi işlemeye devam edelim.

Şöyle diyor Baykal: "Cumhuriyet demokrasinin altyapısıdır. Cumhuriyeti ortadan kaldırırsanız demokrasiyi yaşatamazsınız. İçi boşalmışa döner. Demokrasi, cumhuriyet temelinde yükselir. Cumhuriyet demokrasiyi besler. Cumhuriyeti azaltarak demokrasiyi çoğaltamazsınız. Cumhuriyetle demokrasi arasında çelişki yoktur... Cumhuriyeti biraz daraltalım demokrasi gelişir. Sakın ha... Türkiye bunları hep yaşayarak gördü. Biz bu geleneğin içindeyiz. Şimdi önümüzde çok büyük görevler var. Türkiye'de cumhuriyet ve demokrasinin kardeşliğini, beraberliğini, barışını, birbirini olumlu etkileyen yönlerini ortaya koymak, cumhuriyetle demokrasiyi barıştırmak, kaynaştırmak önümüzdeki en temel görevlerden birisi olarak ortaya çıkıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bu görevin farkındayız. Bu görevin gereğini hep birlikte yapacağız. Cumhuriyeti de, demokrasiyi de aynı zamanda sahipleneceğiz. Cumhuriyet düşmanlarına, demokrasi adına düşmanlık yapanlara bunun kabul edilemez olduğunu biz öğreteceğiz. Cumhuriyet de Türkiye'de yaşayacak, demokrasi de. Demokrasiyi cumhuriyet besleyecek, cumhuriyet temelinde daha ileri, daha ileri hep beraber gideceğiz. Demokrasinin de hukuksuz bir demokrasi olamayacağını, demokrasinin temelinin hukuk olduğunu ve çifte standardın geçerli olamayacağını, hukuk saygısıyla demokrasinin el ele birlikte yürüyeceğini hep beraber göreceğiz, göstereceğiz".

* * *

Baykal'ın demokrasi-cumhuriyet-hukuk ilişkisi konusundaki kavrayışı ne yazık ki ülkemizi yöneten siyasal iktidar tarafından paylaşılmıyor.

AKP'nin demokrasiyi sadece oy almaktan ibaret gördüğü düşüncesi halk arasında yaygınlık kazanıyor.

Bu düşünce birçok olguyla doğrulanıyor...

Başbakan, meclis çoğunluğunu elde ettikten sonra, milli iradenin tek yetkilisinin kendisi olduğu izlenimini yaratmaya çalışıyor.

Medyaya akıl almaz baskılar uygulamaktan çekinmiyor.

Anayasa Mahkemesi'ne, Hakimler, Savcılar Yüksek Kurulu'na kimlerin üye olacaklarını saptamada diretiyor.

Hatta anayasayı değiştirme gibi tüm toplumu ilgilendiren konularda, tek söz sahibi kendi siyasi ekolüymüş gibi davranıyor.

İç ve dış politikada, muhalefetin haklı itirazlarının hiçbirini dikkate almıyor.

Zaman zaman "göstermelik" geri adımlar atmakla birlikte, tüm kritik süreçlerde "milli irade benim, ben karar veririm" noktasına taşınıyor.

* * *

Değerli okurlarım, devlet yapımızın temel anayasal kuralı olan "yasama, yürütme ve yargının bağımsızlığı ve ayrılığı" ilkesi, AKP iktidarı döneminde çok ciddi bir çözülme süreci yaşadı.

Özellikle, yürütmenin yargıyı siyasi denetimi altına alma çabaları, hükümetin başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere yüksek yargı organlarıyla sürekli kavgalı hale gelmesi, yargı bağımsızlığını ve yargıç güvencesini yer yer çiğnemesi, "hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü" ilkesine yönelik bir tehdide dönüştü.

İktidarın yargıyı denetim altına alma çabaları, aynı zamanda demokrasinin kurumsallaşmasının önündeki en önemli sorun...

Bu nedenle gerçek "demokratik açılımın", hukuku siyasal iktidarların baskısından kurtarmakla sağlanacağını söylüyoruz.

...Gerçek "demokratik açılımın", hukukun üstünlüğü ilkesini merkeze alarak demokrasiyi cumhuriyet temelinde yükseltmekle gerçekleşeceğini söylüyoruz...

* * *
Türkiye'de çok partili hayata geçişten günümüze, cumhuriyeti azaltarak yahut hukuku zedeleyerek kurulmuş tek bir "demokrasi" örneğiyle karşılaştınız mı?!

...Peki ya dünyada?...

(Haber Ekspres, 15 Eylül 2009)

Hiç yorum yok: