06 Şubat 2012

ATATÜRK VE AKP’NİN EĞİTİM SİSTEMİ - ZAFER YAPICI


İlköğretim ve lise öğrencilerinin bilgi, görgü ve deneyimlerini arttırmaları ve İslam tarihini daha iyi anlamaları gerekçeleriyle yarıyıl tatilini umrede geçirmelerini planlayan kim?
Devletin resmi bir kurumu. Diyanet İşleri Başkanlığı…
İlköğretim öğrencilerinin camide namaz kılmaları için “Namazını camide kıl, puanını topla, ödülü kap” sloganıyla, “Haydi çocuklar camiye” adlı yarışma programı düzenleyen?
Bir sivil toplum örgütü! Seydişehir Çevre, Kültür, Gençlik ve Sosyal Dayanışma Derneği…
Fethullah Gülen tarikatına yakınlığıyla bilinen “Kimse Yok Mu Derneği” ve Gonca Çocuk Dergisi “Kumbaram Dolsun Van’a Okul Olsun” adlı bir kampanya başlattı. Bütün okullarda tarikatçıların kampanya yürütmesine ve afiş asmasına olanak tanıyan kim?
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer.
AKP’yi AKP’nin anlatmak istediği biçimde anlatacak bilimsel (!) çalışmalara teşvik verileceği ile ilgili AKP Genel Merkezi’nden üniversite rektörlüklerine gönderilen faksları, herkesin görebileceği bir biçimde duyurmak için azami çabayı sarfeden kim?
Üniversite rektörleri ve YÖK.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve Andımız için “Bunlar ayet mi?” diyen kim?
Ya da Atatürk’ü Koruma Kanunu için “kimseyi kanunla sevdiremezsiniz. Neyi ideolojik hale getirirseniz onu dogmatik hale getirirsiniz. Siz eğer Atatürk’ü bir ideolojinin sığ çerçevesi içine hapsederseniz, Atatürk’ü kimsenin tartışmasına müsaade etmezseniz bu Atatürk’e yapılabilecek en büyük kötülüktür” diyen?
Ülkede tek başına hükümeti oluşturan partinin genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik…
“Ben dindar bir nesil yetiştirmek hedefimiz dedim. Bu sözlerimin arkasındayım… Biz muhafazakar demokrat, milletinin, vatanının değerlerine, ilkelerine, tarihten gelen ilkelerine sahip çıkan bir nesil yetiştireceğiz. Bunun için çalışıyoruz” diyen?
Ülkenin başbakanı Recep Tayip Erdoğan…
* * *
İlköğretim ve lisede okuyan gençlerimizi bilgi ve görgülerini arttırmak gerekçesiyle umreye götürmek, ödül karşılığında camide namaz kıldırmak, yardım toplamak bahanesi ile okulun içine Milli Eğitim Bakanı’nın özel izni ile tarikat afişlerini astırmak…
Andımızı ve gençliğe hitabeyi ayetle kıyaslayarak itibarsızlaştırmaya çalışmak, kanunla bile Atatürk’ün korunamayacağını açık bir şekilde ifade etmek…
Ve dindarlık ölçüsünü elinde tuttuğunu iddia ederek dindar bir yeni nesil yetiştirme hedefini vurgulamak…
Söylenen sözler ve icraatlar açıkça gösteriyor ki Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluş ve kuruluş felsefesiyle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin laik eğitim sistemini dinsel eğitim sistemine çevirerek laiklik karşıtı bir gençlik ve gelecek yetiştirmek hedefleniyor. Toplum, kendini dindar gösterenlerin dindar tanımlamalarına bağlı olarak dindar ve dinsiz olarak bölünmek isteniyor. Tek parti, üniversitede bilimi boğuyor…
Kısacası bu girişimler “ileri demokrasi” adı altında Atatürk’ün demokrat, ilerici ve birleştirici felsefesini ortadan kaldırmak anlamına geliyor…





Üstelik AKP Yönetimi Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığı uyarınca, sözkonusu çarpık eğitim sistemi ile de modelleştiriliyor. Örneğin, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı, imam hatip liseleri, ilahiyat fakültesi ve Kuran kurslarında eğitim verilmek üzere 400 Somalili öğrenciyi Türkiye’ye getiriyor.
Değerli okurlarım, Türk Milleti ve Türk gençliği bu oyuna gelmeyecektir.
Çünkü Türkün Atası, Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milletine ve Türk gençliğine güvenmiş ve Cumhuriyet’i onlara emanet etmiştir…
İşte Mustafa Kemal Atatürk, Gençliğe Hitabesi ve Nutuk’un sonunda şöyle diyor:
“Sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe mal olmuş bir çağın öyküsüdür. Bunda, ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım.
Bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.
Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uygarlığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır.
Bu sonucu, Türk gençliğine kutsal bir armağan olarak bırakıyorum”.
Ve Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitimle ilgili en çok bugün uygulamaya aktarılmasına gereksinim duyduğumuz sözleri:
“Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri; sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakarlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır”.
“Şimdiye kadar uygulanan eğitim ve öğretim yöntemlerinin milletimizin geri kalmasında en önemli etken olduğu kanısındayım. Onun için bir milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaratılışımızla hiç ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve milli tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum. Çünkü milli dehamızın gelişmesi ancak böyle bir kültür ile sağlanabilir”.
İşte AKP’nin Türkiyesi…
İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiyesi... ZAFER YAPICI


( Haber Ekspres Gazetesi- 06.02.2012)

Hiç yorum yok: