16 Temmuz 2012

CHP’NİN DÖRT EĞİLİMİ Mİ? - ZAFER YAPICI

Müjdemi isterim. CHP’yi Yeni CHP’ye dönüştürmeye çalışanların ideolojik manifestoları (!) netleşmeye başladı. Bu büyük dönüşümü gerçekleştirmeye çalışanlardan özgün bir manifesto; dahası özgün bir rota beklemek elbette imkansızdı. “İliştirilmiş” YCHP’lilerden ancak böylesine bir garabet beklenirdi… Öyle de oldu. Sonuçta CHP’nin 36. Kurultaya gittiği günlerde CHP’nin yeni programının sosyal demokratlık, sosyal liberallik, sosyalistlik ve Atatürkçülüğü bir arada barındıracağı söylemi ön plana çıkarılmaya başlandı. Turgut Özal’ın dört eğilimine benzer biçimde tasarlanan omurgasını neoliberalizme teslim etmiş ancak diğer eğilimleri bünyesinde tutarak taban geliştirmeye yönelen bir proje bu. Olan şu. CHP’nin farkını ortaya koyan Kemalizm YCHP’nin dört eğiliminden biri haline getiriliyor. Önemsizleştiriliyor. Adım adım zihinlerden kazınıyor. Ancak projenin Turgut Özal’ın dört eğiliminden oldukça büyük bir farkı var. Turgut Özal’ın dört eğilimi liberalizm, milliyetçilik, muhafazakarlık ve sosyal demokrasi idi. Sosyolojik olarak bu dört ekolün bir arada bulunmasının önünde büyük bir engel bulunmamaktaydı. Milliyetçi-muhafazakar kanadın liberal ekonomi noktasında bir çekincesine tarih tanıklık etmedi. Sosyal demokrasi de bir “sol” ideoloji olarak tanımlansa dahi, sosyal demokrasinin de son tahlilde serbest piyasa ekonomisi ile hiçbir sorunu olmadı. Bilindiği gibi sosyal demokrasi Avrupa’nın sömürge sahibi sanayileşmiş ülkelerinde gelişmiş bir işçi ideolojisiydi. Buraların işçi sınıfları daha fazla haklara sahip olmak için işverenini ve devletini zorladığında, devlet ve işveren sömürgelerden elde ettiği karşılıksız gelirin bir kısmını işçiye aktarmak suretiyle onları memnun edebiliyordu. İşte bu nedenle Batı’nın sosyal demokratından emperyalizme karşı durması beklenemezdi. Batı’nın sosyal demokratı emperyalizmi, kendi çıkarına olmasından dolayı doğal olarak savunurdu. Hala da böyle… Sen emperyalizmden çıkar sağlayan Batı’nın sosyal demokrat partilerinin programlarını kopyalayıp emperyalizmin mağduru Türkiye’ye taşırsan bu programlar Türkiye şartlarında iğreti kalır. Çünkü Türkiye emperyalizme karşı mücadele ile kurulmuş bir devlettir. Dahası küresel çağda varolabilmesi emperyalizmle sürekli savaşımına bağlıdır. Bu savaşımın rehberi ise Atatürkçülüktür. CHP nasıl bir parti olacakmış? Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik, Devrimci bir parti değil... Dört eğilimin partisi. Sosyal demokrat, sosyal liberal, sosyalist ve Atatürkçü. Sayın YCHP Yöneticileri’nden artık AKP gibi takiyye yapmamalarını bekliyorum. Bence takiyye yapmamak için ilk yapmaları gereken YCHP’nin adını değiştirmeleri. Önerim şu olabilir: Neoliberal Sol Parti (NSP) ya da Sosyalist Liberal Parti (SLP) (?!). Ama bu gidişle bu isimlerde geçen çakma “sol” sözcüğü de birilerine batabilir. O nedenle kısa ve anlamlı bir isim de düşünülebilir: Liberal Parti (LP). Ya da Neoliberal Demokrat Parti (NDP)... Sosyal Neoliberal Hareket (SnLH) de hiç fena durmuyor… İkinci önerim ise CHP’nin parti ambleminden altı oku çıkarmaları. Besim Tibuk’un LDP’si vardı. Onun yunusları alınıp YCHP’ye taşınsın örneğin. Bir de CHP’nin amblemindeki kırmızı beyaz renkler de sakıncalı. Kırmızıya en azından sarı ve yeşil eklenmeli Kürt açılımı bağlamında. Ya da mavi renk iyidir. Dostumuz AB’ye mesaj vermek için mavi renk ağırlıkta olmalı. Ya da hepsini boşverin. Partinin amblemini neye dönüştürürseniz dönüştürün, amblemin sol üst köşesine mavi zemin üzerine bir adet beyaz yıldız iliştirebilirsiniz mesela. AKP’den bir adım öne geçersiniz Atlantik ötesine mesaj bağlamında. Biraz samimi olun artık canım. Ve altı oku küresel çağda Türkiye’nin çözüm manifestosu yapacak gerçek CHP’lileri keriz sanmayın… (Haber Ekspres Gazetesi 16.07.2012 www.haberekspres.com.tr- www.turkcelil.com)

Hiç yorum yok: