30 Temmuz 2012

ZAMANIN RUHU - ZAFER YAPICI

İnsan, gerçekte inanmadığı şeye inandığını hedef kitlesine kanıtlamak için beklenmedik gayretler gösterir. Kimi durumlarda olağandışı, olağanüstü, tutarsız ve trajikomik şeyler yapar. Çünkü içi rahat değildir. Olmadığı gibi göründüğünün ya da görünmek istediği gibi olmadığının farkındadır. Bunu telafi etmezse işlerin kötüye gideceğini de bilir. İşlerin kötüye gideceğini bildikçe tutarsızlık sarmalı genişler. İnsanın bu şekildeki davranışları, insan psikolojisi bağlamında gayet normaldir. Garip olan, mesajın yöneldiği kitlenin, verilen mesajın bir yalan olduğunu bilip, inanmadığı halde inanmış gibi yapmasıdır. Biz yazılarımızda bu izahı güç garabet hale onurumuz gereği düşmeyeceğiz. * * * Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen CHP Kurultayı’nda inanmadığı bir şeyi kanıtlamaya çalışmak için ekstra gayret gösteren zor durumdaki bir politikacıya benziyordu. CHP’nin Atatürkçü köklerinden kopartılacağına yönelik göstergeler CHP tabanında o ana kadar sessiz ama derin bir tepkiye yol açıyordu. Bu büyük rahatsızlığın da etkisiyle Kılıçdaroğlu “Zamanın ruhunu anlayacağız ama kökümüzden bir milim sapmayız” dedi. Bu açıklama dilbilimsel ve mantıksal açıdan şu şekilde yorumlanabilir: Kılıçdaroğlu üstü kapalı olarak kökeni ulusal direnişe dayanan bir devrim partisi olan CHP’yi zamanın ruhuna aykırı değerlendiriyor ve “Zamanın Ruhu” ile bir koalisyonun arayışını ortaya koyuyordu… Burada bir parantez açalım. Hegelci paradigmadan yola çıkılırsa Zeitgeist (Zamanın Ruhu) toplumda zamanı gelince işlemeye başlayan ve toplumsal yaşamı yönlendiren dinamikler anlamına geliyor. Bu nedenle Zamanın Ruhu Kılıçdaroğlu için ne anlama geliyor sorusu Kılıçdaroğlu’nun ve Yeni CHP yelkenlisinin üzerinde yol almayı planladığı akıntının tespiti için kilit soru. Suriye’ye yapılan ABD merkezli operasyon mu Zamanın Ruhu? Yoksa küresel güçlerin dayattığı istikrarsızlığa karşı emperyalizm mağduru güçlerin dayanışması mı? Sosyal devletin tasfiyesi mi Zamanın Ruhu? Yoksa neoliberalizmin küllerinden yeni bir sosyal devlet inşası noktasında strateji geliştirmek mi? Ülkeyi etnik ve dinsel kimlikler ekseninde parçalamaya ortak olmak mı Zamanın Ruhu? Yoksa yurttaşlık temelinde birleştirmek mi? Tayyip Erdoğan’ın söylemeye cesaret edemediği şeyleri önceden söyleyerek iktidarı rahatlatmak mı Zamanın Ruhu? İktidara karşı güçlü, ilkeli ve tutarlı bir muhalefet örgütlemek mi? Her fırsatta okyanus ötesine yönelik olarak “ben de sizdenim” mesajı vermek mi Zamanın Ruhu, bağımsız kalabilmek mi? Partiyi örgütsüzleştirmek mi Zamanın Ruhu? Yoksa parti örgütünün ve tabanın belirleyici olduğu süreçleri inşa etmek mi? Bir yerde etnikçi-mezhepçi diğer yerde Atatürkçü, bir yerde neoliberal diğer yerde solcu olabilmek mi Zamanın Ruhu? Tutarlı bir biçimde, ideolojine güvenerek çözüm reçeteleri hazırlayabilmek mi? * * * Bu sorular çoğaltılabilir. Görülüyor ki bizim Zamanın Ruhu olarak gördüğümüz şey, Kılıçdaroğlu’nun ve birçoğu CHP’ye yabancı YCHP yöneticilerinin Zamanın Ruhu olarak gördükleri şeyden çok farklı. Biz Zamanın Ruhu’na kapılmayı reddediyoruz. Zamanın Ruhunu 1919’daki gibi bu milletin yeniden belirleyebileceğine inanıyoruz. CHP tabanı da bu noktada Kılıçdaroğlu ve YCHP ekibini kuşkuyla ve kaygıyla izliyor. Kılıçdaroğlu, YCHP politikalarında ısrar ederse ne mi olacak? Maazallah, en korktuğu şey başına gelecek. Zamanın Ruhu’na aykırı hareket etmiş olacak! * * * Kılıçdaroğlu’nun durduk yere “kökümüzden milim sapmayız” şeklinde açıklamada bulunması bile, onun ve onun nezdinde YCHP’nin Zamanın Ruhu kavrayışındaki güvensizliği ve zafiyeti açıkça ortaya koymuyor mu? CHP’nin kökeninin, akıntıya kapılmayıp, milim sapmadan akıntıya karşı durma kararlılığı gösteren bir anlayış olduğunu da hesaba katarsak bir de… (Haber Ekspres Gazetesi 23.07.2012- www.haberekspres.com.tr-www.turkcelil.com)

Hiç yorum yok: