03 Eylül 2012

YOKSUL EMEKÇİLERİN ÇOCUKLARI DA YOKSUL MU OLMALI?...- ZAFER YAPICI

Açlık sınırının 919, yoksulluk sınırının 2.995 ve asgari ücretin 739 TL olduğu bir yerde emeğiyle zar zor geçinen milyonlarca yoksul yurttaşın çocukları da tıpkı anne babaları gibi yoksul ve emekçi… Bu olgu “din adına” konuşanlar, “dini siyasete alet edenler” ve kendini “siyasetçi ve aydın sananlar” tarafından kader biçiminde tanımlanıyor. Şükürcü, sesini çıkarmayan, verildiği kadarla yetinen, söylenenin dışına çıkmayan, sadaka alıp karşılığında oy veren bir toplum haline dönüştürülmeye çalışılıyor. Üstelik emeği de sömürülerek... Peki, yoksulun emeğini sömürenlerin ve onun çocuklarının kaderlerini kim belirliyor dersiniz?... Ya yaşantılarını? Bir yanda yoksul ve emekçi diğer yanda onun emeğini sömürerek, ondan yararlanarak, üstelik ona hükmederek şaşalı yaşamlarını çoluk çocuklarıyla idame ettiren bir elit kesim… * * * Değerli okurlarım, Recep Tayip Erdoğan, 2002 Milletvekili Genel Seçimi sürecinde halkın alım gücünün nasıl zayıfladığını çay-simit örneği ile meydanlarda çok yalın bir biçimde anlatmış ve çok alkış almıştı… Bakın Erdoğan, Türkiye 2002 Seçimleri’ne giderken neler söylemiş: “…Bir bardak çay 20 kuruş, bir simit 20 kuruş. Beş kişilik bir aile, üç öğün çayla ve simit yiyerek karınlarını doyurmaları halinde ayda 180 lira ödemek zorunda. Asgari ücret ise 184 lira. Bu insanlar kalan 4 lira ile diğer ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklar? Sizin Allah’tan korkunuz yok mu? İnsafınız, vicdanınız yok mu?” Şimdi de biz Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a kendi söylemleriyle cevap hakkımızı kullanalım. Sayın Başbakan, bugün açlık sınırının 919, yoksulluk sınırının 2.995 ve asgari ücretin 739 TL olduğu bir yerde… …Bir bardak çay 50 kuruş, bir simit 50 kuruş. Beş kişilik bir aile, üç öğün sadece çay ve simit yiyerek karınlarını doyurmaları halinde ayda 450 lira ödemek zorunda. Asgari ücret ise 739 lira. Dengeli beslenemeyen bu insanlar kalan 289 lira ile diğer ihtiyaçlarını (giyim, konut, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık…) nasıl karşılayacaklar? On yıldır iktidardasınız. Sizin Allah’tan korkunuz yok mu? İnsafınız, vicdanınız yok mu? * * * Değerli okurlarım, emekçi olan yoksul yurttaşlarımızın çocuklarının geleceği de bakın nasıl olacak? On yıldır iktidarda olan AKP aldığı bir kararla Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sistemini 4+4+4’lerle paralı hale getirip yoksul emekçi yurttaşlarımızın çocuklarını meslek liselerine mahkum ederek piyasaya ucuz iş gücü yetiştirmeyi amaçlıyor. Hani dillerinden düşürmedikleri o meşhur “ileri demokrasinin” getirdiği özgürlük bu olsa gerek… Bu nasıl bir anlayıştır?… Yani değişen bir şey yok. Yoksul emekçinin çocuğu da yoksul olmaya mahkum ediliyor. Hak ve özgürlüklerden yararlanmanın bireylerin ekonomik özgürlüklerine bağlı kılındığı bir yerde; gerçek demokrasiden, gerçek hak ve özgürlüklerden söz edilebilir mi?... (Haber Ekspres Gazetesi 03 Eylül 2012)

Hiç yorum yok: