17 Haziran 2013
GÜNDEM OLUŞTURMA KABİLİYETİ - ZAFER YAPICI
Hayati Yazıcı. Gümrük ve Ticaret Bakanı...
Geçtiğimiz haftalarda bakanlık çalışmalarıyla pek de ilgisi olmayan bir konuda pek de orijinal olmayan bir açıklama yaptı. Kısa süreliğine de olsa gündeme oturdu.
Bu açıklamalara AKP siyasetinde sıklıkla tanıklık ediyoruz. Kimi zaman başbakan, kimi zaman bir bakan, milletvekili ya da belediye başkanı hiç alakasız bir noktada sansasyonel açıklamalar yapıyorlar. Böylelikle gündemi kolaylıkla değiştiriveriyorlar. (Ya da değiştirdiklerini sanıyorlar).
Başbakan da AKP’nin gündem üzerindeki hegemonyasından oldukça memnun. Alkol yasaklarının uzun süre tartışılması ile ilgili bakınız neler diyor: “Başbakanın konuşmasından bir şeyler almaları gerekiyor. Memnunum, çünkü gündem oluşuyor. Bir başbakan gündem oluşturmuyorsa o görevde bulunmasın”.
Tam bir propagandist yaklaşım. Oysa demokratik ülkelerde siyasal erk sahiplerinin başarıları gündem oluşturma kabiliyetleri ile değil, sorumluluk taşıma ve sorun çözme kabiliyetleri ile ölçülür.
“Ben insanların söylediklerini dinlerim” demek “ben ne söylersem insanlar dinler” demekten daha erdemlidir.
Gelelim Hayati Yazıcı’nın söylediklerine.
Anayasadaki ilk 3 maddeye değişmez niteliğinin darbe döneminde verildiğini söyleyen Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı, 'O maddeler yeniden yazılırsa kıyamet mi kopar?' diye soruyor.
82 Anayasası bir darbe anayasası, doğru. Daha da doğrusu, 82 Anayasası neoliberal bir darbe anayasası.
Siyasal erkin toplum ve muhalefet karşısında güçlendirilmesi, yargısal denetimin zayıflatılması bu anayasanın mantığı.
Temel hak ve özgürlüklerin istisna, bu özgürlüklerinin kısıtlanmasının esas olduğu bir düzen bu anayasanın ruhu…
Arz yönlü ekonomi gereğince sendikaların zayıflatılması, sosyal güvencelerin ortadan kaldırılması için kuruldu bu anayasal düzen. Toplumun sessizleştirilmesi hedefti.
Bugün AKP, neoliberal iktisatın Türkiye’deki savunucusu siyasal parti. Dolayısıyla 82 anayasası ile AKP arasında bir çelişki değil bir süreklilik var.
Şimdi Yazıcı’ya soralım o zaman. Anayasadaki neoliberal maddeler yeniden yazılırsa kıyamet mi kopar?
Niye anayasada tek sıkıntılı gördüğünüz yer o üç madde?
Hadi o üç maddeyi bir kez daha okuyalım ve sorumuzun cevabını bulalım.
MADDE 1. Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
MADDE 2. Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 3.– Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
* * *
Derdiniz 12 Eylülün baskıcı yönetimi mi?
Yoksa derdiniz bayrağımız mı, marşımız mı başkentimiz mi? Derdiniz bölünmez bütünlüğümüz mü, dilimiz mi?
…Derdiniz rejimimiz mi?... 12 Eylül’ün yok etmeye çalıştığı rejimimiz mi?...
* * *
Değerli okurlarım, Gezi Parkı protestolarının bu ülkeye en büyük getirilerinden biri, iktidarın gündem yaratma, büyük medyanın gündem geliştirme hegemonyalarının Gençlik tarafından kırılmasını sağlamasıdır.
Gençlik ve ona destek veren halk gündem oluşturmuştur. Dahası kendi gündemini iktidara dayatmıştır.
Bir politik sistemin demokrasiye evrilmesinin önkoşullarından biri de bu değil midir? (HABER EKSPRES gazetesi- 17-haziran-2013)
Zafer YAPICI
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder