23 Eylül 2013

Türk Vatandaşlığı Konusu - Zafer Yapıcı

Değerli okurlarım, vatandaşlığın adı konusu yeni anayasa tartışmalarında önemli bir yer işgal ediyor. AKP’nin bu tartışmalarda BDP ile aynı çizgide yer aldığı görülüyor. Yani hem AKP’de hem de BDP’de “Türk” ifadesinin ya anayasadan çıkarılması ya da sadece bir etnik grubun adıymış gibi diğer etnik gruplarla bir sayılması gerektiği yönünde görüşler hakim durumda. AKP’nin millet düşüncesinin ümmet ile bitişikliği ve BDP’nin etnik milliyetçiliği göz önüne alındığında bu iki hareketin Atatürk’ün yurttaşlığa dayalı millet fikri ile çatışmaları gayet normal. Türk milleti Atatürk tarafından “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkı” biçiminde tanımlanmıştı. Etnik kimliğe yönelik en ufak bir öğe içermeden, kapsayıcı bir biçimde kurulmuştu. Değerli okurlarım, bu kapsayıcı kavramsallaştırma etnik vurguya sahipmiş ve hatta ırkçıymış gibi sunularak, aslında yurttaşlığa dayalı bir milliyetçilik düşüncesiyle hesaplaşılıyor. Atatürk’ün anlayışının anayasadan silinmesi dinsel ve etnik millet düşüncelerini ferahlatacak ki AKP ve BDP’nin en temel ortak noktaları bu… MHP’nin bu iki parti karşısında tutarlı bir biçimde Türk vatandaşlığı kavramını savunduğunu görüyoruz. MHP’nin ideolojik çizgisini değerlendirdiğimizde bu yaklaşım garip gelmiyor. Birçok konuda AKP ile üstü kapalı bir uzlaşı içinde yer alan MHP, bu konuda tutarlı bir muhalefet gösteriyor. İşin garip kısmı CHP’nin bu konudaki tavrını incelediğimizde ortaya çıkıyor. CHP’den cumhuriyeti kuran siyasi parti olarak Atatürk’ün yurttaşlığa dayalı bir milliyetçilik fikri ile geliştirdiği Türk milleti kavramsallaştırmasına uygun bir biçimde Türk vatandaşlığı kavramını büyük bir kararlılıkla savunması beklenirdi. Ancak ne yazık ki öyle olmadı. Örneğin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun vatandaşlık maddesiyle ilgili görüşmelerinde CHP’li üç üyenin görüşleri arasında ciddi uyuşmazlıklar gözlemleniyor. Süheyl Batum Türk milleti sözünün yeni anayasada korunması gerektiğinde ısrar ediyor. Batum, komisyonun diğer CHP’li üyeleri olan Atilla Kart ve Rıza Türmen’in AKP-BDP çizgisindeki önerilerine tepki göstererek, “Bizim bu konuda görüşümüz net. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını ‘Türklük’ üzerinden tanımlıyoruz. Bu konu daha önce partimizin MYK toplantısında ele alındı ve çoğunluk tarafından da kabul edildi. Bizim tanımımız çok iyi formüle edilmiş, değiştirmeye gerek yok. Diğer partiler Türk vatandaşlığına gelirse uzlaşırız” diyor. Rıza Türmen, sanki Atatürk’ün Türk milleti kavramsallaştırması etnikçi bir anlayışa karşılık geliyormuş gibi bu kavramsallaştırmayı daha nötr bir “anayasal vatandaşlık” etiketiyle değiştirme ihtiyacını vurguluyor. Bu öneri Türmen’in özgün görüşü değil. Komisyonun AKP’li üyesi Ahmet İyimaya da “ya Türk vatandaşı sözcüğünü anayasadan çıkaralım ya da vatandaş diyerek nötr bir dil kullanalım” diyor. Komisyonda gerçekleşen konuşmaların basına yansıyanlarını takip etmeme rağmen komisyonun diğer CHP’li üyesi Atilla Kart’ın ne demek istediğini anlayamadım. Anlayan birisi varsa bana bildirirse sevinirim. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan bu konuda cumhuriyeti kuran parti içinde bir kafa karışıklığının olması oldukça üzücü ve bir o kadar da düşündürücü. CHP’nin bir an önce kurumsal kimliğine uygun bir format ile seçmenin karşısına çıkması gerekiyor. (23.09.2013- HABER EKSPRES GAZETESİ) Zafer YAPICI

Hiç yorum yok: