24 Ekim 2007

BİZİM "ÖZEL" KAHRAMANLARIMIZ - ZAFER YAPICI

4 Mart 2007 tarihli Haber Ekspres Gazetesi'nde yer alan "Engeller ve Engelliler" başlıklı köşe yazımın sonunda şu ifadeyi kullanmıştım: "Engellilerin önündeki engelleri kaldırmayan her zihniyet yaşayan birer engeldir."

Değerli okurlarım, engelli sporcuların yarıştığı 12. Dünya Yaz Özel Olimpiyat Oyunları 2-11 Ekim 2007 tarihleri arasında Çin'in Şangay kentinde yapıldı. Oyunlara Türkiye atletizm, basketbol, bowling, jimnastik, futbol, voleybol, masa tenisi ve yüzme branşlarında; 62 sporcu, 16 antrenör, bir kafile başkanı, bir kafile başkan yardımcısı olmak üzere 80 kişi ile katıldı.

25 dalda engelli sporcuların yarıştığı Olimpiyat Oyunları'na 167 ülkeden 7 bin sporcu, 40 bin gönüllü, 3 bin 500 etkin görevli iştirak etti.

Bu olimpiyatlarda engelli sporcularımız 15 altın, 22 gümüş ve 18 bronz olmak üzere toplam 55 madalya alarak Çin'de gönderlere al bayrağımızı defalarca çektirdiler. Farklı branşlarda İstiklal Marşımızı defalarca dinlettiler...

İşte medyanın üzerinde pek durmadığı, büyük oranda umursamadığı ulusal spor kahramanlarımızın başarıları...

Günümüzde ne yazık ki televizyon kanallarında, "televole kültürünün" esir aldığı programlar, engelli kardeşlerimizin gösterdiği uluslararası başarılardan daha çok sahipleniliyor. Gazetelerin büyük bir kısmı ise duyarsızlaşmış...

Neden Türk milletinin göğsünü kabartacak bu başarılar anlatılmıyor; neden televizyonlarda gösterilmiyor? Neden başarılara yazılı basında yeterince yer verilmiyor? Başarılı olan engelli sporcularımız neden kamuoyuna tanıtılmıyor? Neden onların sevinçlerini, aslında kendi sevincimizi paylaşmakta bu kadar cimri davranıyoruz? Neden?...

Milyon dolarların döndüğü profesyonel futbol karşılaşmalarının haberleri istisnasız her gün her televizyon kanalının ekranını süslüyor. Gazetelerin manşetleri futbol maçlarının skorlarından oluşuyor. Profesyonel sporcuların özel hayatlarını bile halkın önüne getiren medya, neden bizim gerçeklerimiz olan engelli kardeşlerimizin uluslararası başarılarını aktarmakta bu kadar çekingen kalıyor?

Gökay Aydemir, Durducan Nevruz, Kezban Melike Özer, Fatih Türkmen, İsmail Cem Alev, Özlem Turanlı....

Bu isimleri hiç duydunuz mu?

Oysa onlar bizim "ulusal kahramanlarımızdır". Onlar kahraman olarak pazarlanan sporcu müsveddeleri gibi balondan kahramanlar değil, bizim ulusal kahramanlarımızdır...

Çünkü; onlar sağlıklı bir insanın bile ulaşmada güçlük çektiği başarılara ulaşmışlardır. Olanaklar sunulup, önlerindeki engeller kaldırıldığında engellilerin neler yapabileceklerini ispatlamışlardır.

İşte bu yüzden onlar her engelli yurttaşımız için birer umut olacaklardır. Onların başarıları, büyütülecek bir hedeftir. Onların başarıları engelleri aşmada daha büyük bir özgüven aşılayacaktır engellilerimize...

Size olimpiyattan birkaç örnek:

· Gökay Aydemir 10 yaşında en genç milli jimnastikçimiz.
· Durducan Nevruz 15 yaşında. Down sendromlu. 100 metre sırtüstü Olimpiyat şampiyonu olup al bayrağımızı göklere çıkardı.
· Kezban Melike Özer uzun atlama dalında gümüş madalya aldı.
· Fatih Türkmen ve İsmail Cem Alev yüzmede gümüş madalya aldılar.
· Özlem Turanlı yüzmede bronz madalya aldı.
· Bowling takımımız da 191 puanla Özel Olimpiyat tarihinin rekorunu kırarak olimpiyat şampiyonu oldu. Ve diğer başarılar...

15 altın, 22 gümüş ve 18 bronz madalyayı Türk milletine kazandıran sevgili sporcularımıza, onları yetiştiren antrenörlerine, çalışma ortamını sağlayan tüm yetkililere sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum.

Geride o kadar çok Gökaylar, Durducanlar, Kezbanlar, Fatihler, İsmailler, Özlemler...var ki. Onlar için ne yapılacak? Kim yapacak? Ne zaman yapacak? Nasıl yapacak? Nerede yapacak?...

Bu evlatlarımızın "sadaka veren devlete" değil; onları kucaklayacak "sosyal devlete" ihtiyaçları var. Hepimizin olduğu gibi...

Cumhurbaşkanı'na, Meclis Başkanı'na, Başbakan'a ve bakanlara seslenmek istiyorum. Olimpiyatlarda 15 altın, 22 gümüş ve 18 bronz madalya alarak 15 defa İstiklal Marşımızı dinleten 55 kez al bayrağımızı göndere çektiren engelli kahramanlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın simgesi olarak kabul edilmelerini, engelli sporcularımızın Cumhuriyetimizin 84. yılının "Altın Çocukları" ilan edilmelerini, bu "kahramanların" devlet güvencesine alınmalarını talep ediyor, umuyor ve bekliyorum.

Asıl onların cumhuriyete ihtiyacı var. Cumhuriyetin varlığını ve gerçek anlamını onlara hissettirmek sizlerin birinci görevi...

"CUMHURİYET KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR..."

Mustafa Kemal Atatürk

(Haber Ekspres, 23 Ekim 2007)

Hiç yorum yok: