18 Kasım 2008

TEPE NOKTASINA TEĞET GEÇEN KRİZ, NASIL İNİŞE GEÇER? - ZAFER YAPICI

ABD'de başlayan Avrupa ve Asya'da devam eden küresel kredi krizi Türkiye'yi de etkiliyor.

Krizin Türkiye'deki etkileri ilk olarak bankacılık sektöründe ve borsada görüldü.
Şimdi de reel sektörde dengeler bozuluyor. Siparişler ve üretim düşmeye, pazar payı azalmaya, fabrikalar kapanmaya başlandı. İşten çıkarmalar hızlandı.

Kriz ortamını ciddiye alan ülkeler, hiç vakit kaybetmeden acil önlem planları oluşturdular.

Ya Türkiye'yi yönetenler?

Geometrinin teğetiyle, coğrafyanın tepesiyle ve hamdolsun sözleriyle krizi aşmaya çalıştılar...

Aşamadılar.

* * *

Peki, Türkiye bu krizden nasıl etkileniyor? İşte buzdağının görünen yüzü:

Çorlu'da elektronik ve beyaz eşya alanında üretim % 30 oranında azaldı, 130 fabrikadan 100'ü kapandı. Adıyaman'da bir iplik fabrikasında 1050 kişi, İstanbul Büyükçekmece'de bir tekstil fabrikasında 700 kişi işten çıkartıldı. Gaziantep'te 31 işletme kapandı. Erzurum'daki Özçakmak Tekstil A.Ş adlı bir tekstil fabrikası, ekonomik kriz nedeniyle yurtdışından gelen siparişlerin iptali sonrasında, hazırlanan ürünler elde kalınca iflasın eşiğine geldi.

Denizli'de sanayi üretimi % 5.5 oranında düştü. 15 büyük şirket kapandı. 10 şirket de kapanma noktasında. Tekstil sektöründe kriz derinleşirse, Denizli büyük bir işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalabilir. Çünkü Denizli'de 150 bin işçinin yarısı tekstil sektöründe çalışıyor. Trakya'daki tekstil fabrikalarından son bir ayda 700 kişi işten çıkartıldı. Bursa'da Sönmez Filament, enerji maliyetlerindeki anormal artışlar nedeniyle üretim faaliyetine son verdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kurulan-kapanan şirket ve kooperatifler ile ticaret unvanlı işyerlerine ilişkin ekim ayı istatistiklerini açıkladı. Buna göre, ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre kurulan şirket ve işyeri sayısı yüzde 19 azalarak 6 bin 20'ye inerken, kapanan şirket ve işyeri sayısı yüzde 40.3 artarak 2 bin 498'e ulaştı.

Oto kredisi başvurularının % 75'ini reddeden bankalar daha önce verdikleri kredileri de yakın takibe aldılar. Özellikle taşrada bankaların otoparkları dolarken, yedieminlere gelen araç sayısı % 60-70 arttı. Son üç ay içinde sadece Adıyaman'da 400araç bankalar tarafından haczedilirken yedieminler günde 10 aracı borçlarından dolayı otoparklarına çekti

Son bir yıl içinde sanayide % 5.8, otomotivde % 39, hazır giyimde
% 15.6 oranında gerileme yaşanırken inşaat sektörü de kırmızı alarm vermeye başladı.

Türkiye'nin bu gelişmeler karşısında, büyüme hızının % 2'lere düşeceği tahmin ediliyor.

Yıl 1923. Cumhuriyetin ilanında Türkiye'de üretim yapan fabrika sayısı 143...

Yıl 1933. Cumhuriyetin kuruluşunun 10'uncu yıldönümünde üretim yapan fabrika sayısı 2317...

Ve yıl 2008. Üretimimiz duruyor, fabrikalarımız kapanıyor, insanlarımız işsiz kalıyor...

* * *

Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalı, "kriz sizi ne derece etkiledi" başlıklı bir anket yaptı. Alınan sonuçlar şöyle: İşsiz kaldım: % 15, bütçemde daralma oldu: % 62, endişeliyim: % 15, beni etkilemedi: % 8. Bu sonuca göre halkın % 92'sinin krizden etkilendiği, sadece % 8'inin etkilenmediği görülüyor.

Kriz nedeniyle alım gücü zayıflayan, alışveriş yapamaz duruma gelen %77'lik halk kesimi, iç piyasalarda arz-talep dengesinin bozulmasına yol açacak. Dolayısıyla daha çok fabrika kapanacak. Bir fabrikanın kapanması diğer fabrikaları da kapanma noktasını daha çabuk getirecek. Çünkü her fabrika kapanmasında işsizlerin ve alım gücü zayıflayanların oranı daha da yükselecek. Eğer önlem alınmazsa sonucun ne olacağını düşünmek bile istemiyorum...

* * *

Değerli okurlarım, 24 Ekim 2008 tarihinde CHP Lideri Deniz Baykal 24 Ekim 1929 Dünya Ekonomik Buhranı'nın 79'uncu yılında İzmir'de düzenlediği ekonomi konulu basın toplantısında krizle ilgili hükümet düzleminde alınması gereken tedbirleri açıklamıştı. Haber Ekspres köşe yazarı olarak bu görüşleri ve 1929'da yaşananları "24Ekim, Deniz Baykal ve İzmir" başlıklı yazımda yazmıştım.

CHP Lideri Deniz Baykal, krizden kurtulma konusundaki çözüm yollarını geçtiğimiz günlerde bir kez daha şöyle ifade etti:

"...Şimdi karşı karşıya kaldığımız krizin bir üretim yönü, bir de tüketim yönü var. Yani bir takım büyük fabrikalar, bankalar iflas ettiği ya da sıkıntıyı girdiği için dünyada finansman olanaklarını kıstılar, üretim yapamaz hale geldiler. Şimdi bizde de otomotiv sektörü, tekstil sektörü ciddi bir daralma içine girdi. Onları rahatlatıp üretim yapar hale getirme ihtiyacı var. Kriz, Türkiye'deki finans sisteminin kredi imkanlarının, KOBİ'lere, tarıma ve üretim yapan fabrikalara yönelik olarak arttırılması zorunluluğunu ortaya koyuyor. Ama sadece böyle bir yaklaşımla bu krizin çözülmesi mümkün değil. Çünkü krizin bir de tüketim ayağı var. Yani üretilen malı kim alacak, o beyaz eşyayı kim alacak, o otomobili kim alacak? Üretilen tesisleri kime satacaksınız? İnsanlar cebindeki parayı harcayamaz hale gelmiş. Bir korku, bir kaygı içinde. Onları para harcar, talep üretir, ekonomiyi aşağıdan yukarıya doğru çarkları çevirir hale getirmek lazım".

Deniz Baykal'ın sunduğu çözüm yolu da oldukça net:

"Krizden çıkış yolu, bir sosyal demokrat reçetedir ve bütün dünya şimdi oraya gidiyor... Vatandaşın alışveriş yapmasını mümkün kılacak desteği, katkıyı vermek lazım. Bunun yolları, yöntemleri var. Bu konuda bizim ciddi bir hazırlığımız var. Mesela memurların ve emeklilerin ücretlerine ciddi zam yapmanın zamanıdır... Ekonominin çarklarının döndürülebilmesini sağlamak için buna ihtiyaç vardır. Çünkü o insanlar o paraları derhal ekonomiye aktaracaklardır. Uzmanlarımız çalışıyorlar bu doğrultuda. Aynı şekilde mesela işçi çıkartmayacak olan işletmelerdeki işçinin cebine girecek parayı arttırmak üzere devletin prim ve vergi yükünden vazgeçmesini sağlamak lazımdır. Bu çok anlamlı, çok önemli bir öneri. Mesela konutlarda doğalgaza %22,5 zam yapıldı. %10 elektriğe zam geliyor. Bunlar, bütün aileleri alışveriş yapamaz hale getirdiler. Tükendi, bitti aileler. Onlara bir nefes alma imkanı getirmek lazım. Doğalgazdan ve elektrikten alınan ÖTV ve KDV'yi kaldırmak lazım. Kaldırın, bir ferahlık getirin."

İşte CHP Lideri Deniz Baykal'ın krizi aşma konusunda ikinci grup önerileri bunlar.

Umarız iktidar, Baykal'ın yaptığı bu ikinci tarihi uyarıyı dikkate alır.

...Ya bu öneriler de dikkate alınmayıp, "iktidara teğet geçerse?"...

(Haber Ekspres, 18 Kasım 2008)

Hiç yorum yok: