Değerli okurlarım, geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal TBMM grup toplantısında Türkiye'nin önemli sorunlarını dile getirirken Deniz Feneri e.V davasına da değindi ve bu konuyla ilgili Başbakan Erdoğan'a şu soruları yöneltti:
1- Deniz Feneri kapsamında Almanya'da mahkum edilen, Türkiye'de aranan, takip edilmesi gerektiğini Alman mahkemesinin karara bağladığı kişileri Başbakan tanıyor mu, tanımıyor mu? O kişilerle yakınlığı var mı, yok mu? O kişilerle yakınlığı hangi düzeydedir? Akrabalık düzeyinde, çocuklarının bacanak ilişkisi biçiminde bir durum söz konusu mudur, değil midir? Bu kişilerle sınıf arkadaşlığı var mıdır, yok mudur?
2- Bu derneği kamuya yararlı dernek olarak ilan ettin mi, etmedin mi? Almanya'daki uzantısı Alman Mahkemesi tarafından çağın en büyük yolsuzluğunu gerçekleştirmekle suçlanan, parmak izleri istenen bu kadroya, o kadronun buradaki parçasına siz kamuya yararlı dernek dediniz mi, demediniz mi?
3- AKP'li Meclis Başkanı bu derneğe Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin mutfak malzemelerini bağışladı mı, bağışlamadı mı? Bu derneğe vergi bağışıklığı getirdiniz mi, getirmediniz mi? Bu derneğin paraları sizin yakın dostlarınız tarafından kurye sıfatıyla Türkiye'ye taşındı mı, taşınmadı mı?
4- Türkiye'ye gelen bu paralarla Kanal 7 televizyonu kuruldu mu, kurulmadı mı? Kanal 7 televizyonu size siyasi destek veriyor mu, vermiyor mu? Alman mahkemelerinin açık talebine rağmen Türkiye'de bu kişiler hakkında istenen bilgiler gönderildi mi, yoksa hala gönderilmedi mi? Bu şirketlerin ve şahısların soruşturulmasına ilişkin talep yerine getirildi mi, getirilmedi mi?
5- Deniz Feneri'nin Almanya'daki bürosuna AKP'li bazı önemli kişiler ya da onların çocukları hiç gittiler mi, gitmediler mi? Almanların mahkum ettiği Almanya'daki o şirketin merkez binasına AKP'li yöneticiler ve onların çocukları gittiler mi, gitmediler mi? Girdiler mi, girmediler mi?
CHP Genel Başkanı Baykal bu soruları Başbakan'a yönelttikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunların hepsi belli bir istikamette ortaya çıkıyorsa, bu kadar açık, net bir tavrın bu insanlara yönelik bir himaye anlamına geldiği tartışma konusu yapılabilir mi? Çok açık bir himayenin, kol kanat germenin bunlara yönelik olarak söz konusu olduğu net bir gerçek değil midir? Bu niye böyle oluyor? AKP'nin içinde bir sürü insan itiraz ediyor, aklı başında herkes itiraz ediyor ama malesef Sayın Başbakan buna sahip çıkmaya devam ediyor. Kısacası değerli arkadaşlarım, AKP Deniz Feneri bataklığında çırpınıyor..."
* * *
Deniz Feneri e.V konusunda kritik önemdeki bir başka nokta da bu derneğin Türkiye'de yardımda bulunduğu derneklerin neler olduğu konusu.
Çünkü maddi bağlantılar, ilişki ağlarının açığa çıkarılmasında oldukça önemli bir göstergeyi oluşturuyor.
Bu nedenle CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'e "Deniz Feneri e.V'nin Türkiye'de yardım yaptığı derneklerin açıklanması" konusunda bir soru önergesi vermişti.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ise bu soru önergesine verdiği yanıtta Deniz Feneri'nin, Türkiye'de 9 derneğe yardımda bulunduğunu belirtmiş ancak bu derneklerin adlarını vermemişti.
* * *
CHP Milletvekili Atilla Kart aynı soru önergesini bu kez yeni Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e iletti. Deniz Feneri'nin yardım yaptığı 9 derneğin isimlerini istedi.
Yeni Adalet Bakanı Sadullah Ergin de yazılı bir açıklamayla "Almanya'da kurulu bulunan Deniz Feneri e.V isimli derneğin Türkiye'de yardımda bulunduğu dernek sayısının dokuz olarak bildirildiği; ancak kayıtların tetkikinden üç dernek ve bir federasyona yardımda bulunulduğunun anlaşıldığını ifade etti. Bakan Ergin, bu dernekleri Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Sofular Alaaddin Camii ve Çevre Koruma Derneği, Türkiye İlahiyat Tedrisatına Yardım Eden Dernekler Federasyonu ve İlim Yayma Cemiyeti Konya Şubesi olarak açıkladı.
* * *
İlim Yayma Cemiyeti Konya Şubesi ilginç bir bağlantıyı da ortaya koydu. Çumra Belediye Başkanlığı da yapan ve son seçimde AKP'den yeniden aday olan Nasır Ersöz, derneğin yönetiminde yer aldı. 14 yıl Niğde ve Konya'da imamlık yapan Ersöz, Kanal 7 TV'nin bölge koordinatörlüğünü yaptı.
* * *
Deniz Feneri e.V'nin yardımda bulunduğu Türkiye İlahiyat Tedrisatına Yardım eden Dernekler Federasyonu ise, Başbakan Erdoğan, Cemil Çiçek ve Abdülkadir Aksu'nun da kurucuları arasında bulunduğu Birlik Vakfı içinde yer alıyor. Bu federasyon Bakanlar Kurulu kararı ile "kamu yararına faaliyet gösteren dernek" statüsü kazandı. Halen federasyona bağlı olarak hizmet veren Saadet Narin Din Öğretimine Yardım Vakfı ise Ankara Gençlik Caddesi'ndeki dört dükkanının gelirini İmam-Hatip liselerinden seçilen öğrencilere burs olarak veriyor.
* * *
Değerli okurlarım, CHP Genel Başkanı Baykal'ın Başbakan'a yönelik olarak yukarıda sorduğu sorulara kamuoyu önünde net bir şekilde cevap verilmeli ve gerçekler ortaya çıkmalıdır.
Bir tarafta yolsuzlukla mücadele eden; Deniz Feneri e.V'nin Türkiye ayağının ortaya çıkmasını isteyen ve bu konuda uğraş veren CHP Genel Başkanı Baykal ve CHP'li milletvekilleri diğer tarafta ise çelişkiler içerisinde ve Deniz Feneri bataklığında çırpınan AKP...
* * *
...Peki, sizce fenerin sonu görünüyor mu?
(Haber Ekspres, 23 Haziran 2009)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder