21 Ekim 2009

ELLİ SEKİZ YIL SONRA... - ZAFER YAPICI

Atatürk'ü Koruma Yasası 31/07/1951 tarih ve 7872 yayım sayısı ile 5816 numaralı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.

Aradan 58 yıl geçti...

...Ve bugün; hem de Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn tarafından "ifade özgürlüğünün önündeki engel" olarak tanımlanan Atatürk'ü Koruma Yasası'nın kaldırılması gündeme taşındı...

Daha doğrusu AB eliyle Türkiye'yi Türkiye yapan değerlere bir darbe daha vurulmak istendi.

* * *

İşte kaldırılması gündeme gelen yasanın hükümleri:

Madde 1- Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

Madde 2- Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasıyla işlenirse hüküm olunacak ceza yarı nispetinde arttırılır.

Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli arttırılır.

Madde 3- Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.

Madde 4- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 5- Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür. (Yasada böyle der ama Bay Rehn'e ne Adalet Bakanı'ndan ne de AKP Hükümeti'nden bir yanıt gelmez!)

* * *

Geçtiğimiz günlerde bu sayfalarda yazmıştık.

Mustafa Kemal Atatürk, 1918 yılında Osmanlı'nın çöküş nedenleri üzerine fikirlerini ileri sürerken "...Milletin idaresini elimize aldığımız zaman, yetki ve sorumluluğumuza verilen yüksek seviyeli devlet işlerini yabancılarla çözümlemeyi kural (gelenek) kabul ediyor ve bu tutumumuzla bir çocuk gibi aldanıyoruz" demişti.

Değerli okurlarım AKP, küresel güç odaklarının verdiği ev ödevlerini itirazsız yerine getirerek uyanıklık mı yapıyor yoksa bir çocuk gibi aldanıyor mu?

* * *

Elli sekiz yılda kaç hükümet geldi geçti.

Hiçbir hükümet döneminde ne içeride ne dışarıda bu yasa hakkında en ufak bir tartışma bile söz konusu olmadı da neden AKP döneminde bu tartışmalar gündeme taşınıyor?

...Esas önemlisi, hedefin hep Atatürk olması, Atatürk'ün düşünsel mirasının küresel çağda devam eden anahtar konumunu tartışmasız bir biçimde ortaya koymuyor mu?

Hiç yorum yok: