08 Haziran 2010

MÜTAREKE DÖNEMİ- ZAFER YAPICI

Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı açısından neticesinin az çok belli olduğu günlerde, 8 Ekim 1918'de İttihat ve Terakki'nin Talat Paşa liderliğindeki kabinesi istifa eder.

14 Ekim 1918'de içinde birkaç İttihatçı bakanın yer aldığı İzzet Paşa Hükümeti kurulur.

30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalanır.

Dönemin padişahı Vahdettin, İzzet Paşa'dan kabinedeki İttihatçıları temizlemesini ister.

Bu süreçte Kasım 1918'de İzzet Paşa hükümeti de çekilmek zorunda kalır.

Vahdettin önce hükümeti kurma görevini Tevfik Paşa'ya verir. 13 Kasım 1918'de Tevfik Paşa hükümeti kurar.

Artık liberal-dinci ittifak partisi Hürriyet ve İtilafçılar, devlet yönetimine hakim olmaya başlamıştır...

* * *

Mütareke Dönemi'nde; yani Hürriyet ve İtilafçıların politikanın merkezinde olduğu dönemde tam bir karşı devrim süreci yaşanır.

Batı, dost ve müttefik olarak yorumlanır. Batı'yla işbirliği halinde, düşman olarak tanımlanan İttihat ve Terakki ile hesaplaşma sürecine girişilir.

Öyle ki, İngiliz mandası taraftarı bir politika izleyen Hürriyet ve İtilafçılar, İngilizlerin gözüne girebilmek için İttihatçıların cezalandırılması için müthiş bir gayret gösterirler.

Bu konuda en önemli bahane de, İttihat ve Terakki yönetiminde 1915 yılında gerçekleştirilen Ermeni Tehciri olur.

Ülkenin doğu sınırını güvence altına almak için bir önceki hükümetin yaptığı girişim, yeni hükümet tarafından, Batı'ya hoş görünmek adına neredeyse bir soykırım olarak tanımlanır.

Sonranın hükümet başkanı olacak Damat Ferit Paşa, 23 Kasım 1918'de İngiliz Daily Mail gazetesi muhabirine bakınız neler demektedir: "Türkiye'de bazı siyasi komiteler tarafından Ermenilere yapılan muameleyi büyük bir üzüntüyle öğrendim. Bu olaylara yol açanların son derece şiddetle cezaya çarptırılmaları için derhal soruşturma açılmasını buyurdum."

Damat Ferit'in bu sözlerinden sonra 8 Ocak 1919 tarihinde Vahdettin, tehcir suçlularını yargılamak için özel mahkemeler kurdurtmuştur.

İngiliz Yüksek Komiseri Calthorpe'un 10 Ocak 1919 tarihli raporunda Padişahın İngilizlerin istediği her kişiyi cezalandıracağına yönelik sözleri Vahdettin'in anlayışını netlikle ortaya koymaktadır.

* * *

4 Mart 1919'da Damat Ferit Paşa başkanlığında yeni hükümet kurulur. Bu sağcı hükümete İngiliz ajanı Hüseyin Hilmi'nin gazeteci arkadaşlarıyla birlikte kurduğu Sosyalist Fırka da açık destek verir.

Damat Ferit Paşa hükümetinin ilk icraatı oldukça manidardır. Damat Ferit, bugünün kavramsallaştırmasıyla ulusalcı olarak tanımlanabilecek kişileri yargılayan Divan-ı Harp mensuplarına yüksek maaşlar ödemeye başlar.

Bu arada "yandaş medya" yaratılır. Güçlendirilir. Bu basın kuruluşlarında "tutuklayın", "kapatın", "neden cezalandırmayın" yazıları artar.

* * *

Dahası "darbe" söylentileri yaygınlaşır.

Vahdettin'in has paşası Ömer Yaver Paşa, İstanbul'da görevli İngiliz Yarbay Murphy'ye giderek İttihatçıların darbe yapabileceklerini, bu nedenle İstanbul'dan ayrılmamalarını rica eder.

Oysa darbe söylentilerini ortaya atılmasını sağlayanlar İngilizlerdir.

Bu iddialar karşısında bir tutuklanma dalgası başlar.

30 kişi sorgusuz sualsiz cezaevine konur.

Sonra mektepli subaylar hedef alınır. Hukuk-u Beşer gazetesi, mektepli subaylar için "Haydut Başları" başlığını atar örneğin...

İngilizler, Tetkik-i Hesabat ve Seyyiat Komisyonu kurdururlar. Harbiye Nezareti'nin kozmik odalarına girerler. Tüm belgelerine el koyarlar.

Amaç orduyu küçültmektir kısacası.

Hatta Vahdettin ve Damat Ferit Paşa, ordu komutasını İngiliz subaylarına verme talebinde bile bulunurlar.

Bu talebi İngilizler reddederler.

* * *

Dahası mı?

Sürgünler yaşanır. Dönemin aydınları, dönemin İngiliz sömürgesi Malta'ya sürülür.

Yargılanır.
* * *
Bu dönem Mütareke Dönemi'dir.

Peki ya bugün; hangi dönemdir?

(8 HAZİRAN 2010- HABER EKSPRES GAZETESİ/İZMİR)

Hiç yorum yok: