20 Şubat 2011

İleri demokrasi!... - Zafer Yapıcı


Değerli okurlarım, ileri demokrasi sizce nedir?

Emekçiyi ezen, sermayeyi koruyan torba yasasını bazı AKP milletvekillerinin "Öyle Bir Geçer Zaman Ki" dizisini izleyerek çıkartmaları mı?
Yolsuzluğun, yoksulluğun, işsizliğin ve baskının bulunduğu bir ortamda işçi, köylü, çiftçi, memur, emekli, dul, yetim, engelli, öğrenci, esnaf, sanayici gibi halk kesimlerinin zaman zaman haklarını aramak için meydanlara indiklerinde biber gazı, tazyikli su ve coplarla karşılaşmaları mı?
Doğu ve Güneydoğu'da günlerce polise taş atan gençlere gösterilen hoşgörünün, hak aramak için meydanlara inen öğrenci, işçi, emekli ve memurlara gösterilmiyor olması mı?
Gündemi sürekli değiştirerek, kamuoyunu gerçek sorunlardan uzak tutmaya çalışmak mı?
Türkiye'de yaklaşık dört milyon genç eğitimsiz. Üç milyon genç kız evde oturuyor. Gençleri eğitimsiz, kızları evde bırakmak mı?
Güneydoğu'da 800 bin gencin atıl durumda bekliyor olması mı ileri demokrasi yoksa?
Sekiz yılda 12.715.000 yeni yoksul yaratmak mı?
160 adli katiplik kadrosu için 4 bin 347 kişinin başvurması mı?
220 ülke arasında işsizlik sıralamasında ilk altıya girmek mi?
600 milyar dolara yakın iç ve dış borcun yapılması mı?
Sosyal devleti sadaka dağıtan devlet haline getirmek mi?

***
İleri demokrasi sizce nedir?

"Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kaide yok", "Başbakan sensin, ister asar ister kesersin", "Ölmek madencilerin kaderinde var" demek mi?
Oğlunun işsiz olduğunu söyleyen babaya "Senin oğlun da işsiz kalsın, otur" demek mi?
Mersin'deki bir toplantıda; ürünü dalda kaldığı için "Anam ağlıyor" diye şikayet eden çiftçiye,"Artistlik yapma"," Lan terbiyesizlik yapma"," Hadi ananı al git buradan" demek mi?
Erzurum'da "Çiftçinin durumu ne olacak?" diye bağıran bir vatandaşa, "Yahu bu millet, yatıp kalkıp size mi çalışacak" demek mi? Önüne geleni azarlamak mı?
Resmi rakamlara göre, 2B arazilerinin; % 61.1'i ekili alan, % 23.2'si meyve bahçesi, % 7.4'ü otlak, % 4.7'si yapılaşmış alan, % 1.7'si narenciye alanı, % 0.5'i sera alanı, % 0.4'ü kamuya tahsisli alan. Çevre ve Orman Bakanı'nın bu 2B alanlarının tamamını değil, tepkiler üzerine şimdilik (!) yarısını satışa çıkaracağını dile getirmesi mi ileri demokrasi?
Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı ile küresel sermayeye Türkiye'nin yer altı ve yer üstü zenginliklerinin açılmaya çalışılması mı?
Kazdağları, Bergama ve Ödemiş'te doğal güzelliklerin siyanürle altın aramaya feda edilmesi mi?
Kaçak mazot, tiner ve biyodizel üretimine göz yummanın 20 cana mal olması mı ileri demokrasi?...

***

Yüksek yargı organlarını yandaşlaştırmanın yolunu açacak düzenlemelerin yapılması mı?
Yargının siyasallaştırılması mı, baskıyı yargı aracılığıyla uygulamak mı?
Yoksa Meclis'te 167 AKP milletvekilinin suç dosyalarına rağmen dokunulmaz olarak görevlerine devam etmeleri mi?
Neyle suçlandıkları bile bilinmeyen gazeteci, aydın, emekli ve muvazzaf general, amiral ve subayların tutuklanıp, asıl suçluların serbest bırakılması mı?
"Allah'a şükür bunlarla bir savaşa filan girmemişiz" diyen Arınç hakkında soruşturma açılamaması, "Meğer kağıttan kaplanmış biz onu asker zannedermişiz" diyen Batum hakkında, Başbakan'ın savcılar harekete geçmeli demesinden sonra 301'den soruşturma açılması mı?

Anayasa Mahkemesi üyelerine, üye yapısının değiştirilmesiyle birlikte kırmızı plakalı, özel güvenlikli makam araçları verilmesi, üyelerin maaşlarının arttırılması ve özel hastanelerde ölünceye kadar bedava sağlık hizmeti alabilme ayrıcalığının tanınması mı?
Askerlik yoklama kaçağı ve bakaya suçlarının kabahate çevrilmesi ve bu suçlara yalnızca para cezası uygulanacak olması mı?
Basit orman suçları işleyenlere idari para cezası verilmesi ile yetinilecek olması mı?

***

Laik bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, "Müslüman kardeşler devlete ve kamu düzenine sahip çıkmalıdır" sözlerini söyledi. Başka bir ülkede (Mısır) dini grupların devlete yön vermelerinin istenmesi; bu ülkenin iç içlerine karışılması mı?
"Ucube" denilen "İnsanlık Anıtı"nın yıkılmasına zemin hazırlanması mı?
İstanbul'un göbeğinde onlarca aracın yakılması ve devletin bu konuda tedbir almakta yetersiz kalması mıdır ileri demokrasi?
"Toprak satılıyorsa alıp götürmüyorlar ya", "Sayın Öcalan düşüncelerinin değil, şu anda almış olduğu kellelerin hesabını veriyor", "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir" demek mi?
"Toplumsal gerilim olmasın diye sabırlı davranıyoruz. Bakın benim kızlarım başları kapalı olduğu için ABD'de okuyor. Burada bu özgürlük anlayışı var, ama ülkemde yok" demek mi, özgürlüğü türbana eşitleyen bir demokrasi düşüncesini savunmak mı?
ÖSYM'ye girecek türbanlıya güvenlik tedbiri olarak sadece parmak izi ve göz taramasının yapılabileceği; gözleri açık olan kara çarşaflılar ve burkalılarının da sınava girebileceği bir düzen mi?
"Elhamdülillah şeriatçıyız, içki yasaklansın. Bütün okullar imam hatip yapılacak. İstanbul'u Medine yapacağız. Ben İstanbul'un imamıyım. Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim" denmesi mi yoksa?
"Kadere imanın yoksa seninle tartışacak değilim", "Sadece imamlar resmi nikah kıysın" denmesi mi?
"Sen ne mutlu Türküm diyene dersen, adam da ne mutlu Kürdüm der", "Türkiye kendine din olarak Kemalizm'i almış ve başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirmiştir. Türkiye'nin yarınında artık Kemalizm'e ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur. Kemalizm'in yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslam'ın etkileridir. Her şey ona göre belirlenir" denmesi mi?
Yunanistan'da Atatürk'ün fotoğraflarına fotomontajla uzun sakal eklenmesine çıt bile çıkarılmaması mı?
"Yolumuzun ortasında inek oturmuş, yolumuzu kapatıyor, menzile ulaşmamızı engelliyor. İneği yolumuzdan önce lafla, usul usul, sonra evvelallah sizlerin yardımıyla, artık nasıl olursa, nasıl denk gelirse kaldıracağız" (İnek olarak laik cumhuriyeti ve Atatürk devrimleri kastediliyor). "Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi bir arada olamaz","Referansımız İslamdır. Tek hedefimiz İslam devletidir" denmesi mi?
"Ben Muhammed Müslüman ümmetindenim. Türkiye dinsiz, laik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye'yi bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime, Kemal Paşa zamanında çıkarılan dinsiz kanunların tatbikini önleyeceğime, kısa zamanda ümmet esasına dayanan, şeriat devletinin kurulması için çalışacağıma, dinim, Allahım ve bütün mukaddesatım üzerine yemin ve kasem ederim" denmesi mi?...

...İleri demokrasi bu mu?...

Bunun adı buz gibi AKP demokrasisi. AKP'nin ileri demokrasisi! AKP'nin model demokrasisi!

Bu AKP demokrasisini; bu ileri demokrasiyi (!) Türkiye modeli olarak başka ülkelere önermek son zamanlarda moda oldu. Daha doğrusu gelişmiş ülkeler tarafından bu model geri kalmış ülkelere tavsiye edilir hale geldi...

Değerli okurlarım, bu modelin adı Türkiye modeli olarak sunuluyor.

Oysa Türkiye Modeli dendiğinde Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Modeli gelir aklımıza...

İlkeler gelir, devrimler gelir...

Demokratik, laik sosyal hukuk devleti ve onun ulus yapısı gelir...

Yani AKP modeli Türkiye modeli değildir!

Bugün tartışılan "ileri demokrasi" anlayışının özü, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin içinin boşaltılması...

Ilımlı İslam yaklaşımıyla doldurulması ve modelleştirilmesi...

Dıştan bakıldığında Atatürk cumhuriyeti görünümlü, içine girildiğinde Ilımlı İslam zihniyetinin hüküm sürdüğü bir ülke olduk...

İleri demokrasimiz hepinize hayırlı olsun!

(Haber Ekspres- 21 Şubat 2011)

Hiç yorum yok: