28 Ekim 2013
Fidanların Geleceği - Zafer Yapıcı
Anayasadaki “Devlet, ormanların korunması ve sahaların genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır” ibaresini dikkate almayan…
Yine anayasadaki, “Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz” ibaresini hiçe sayan…
Kaz Dağları’nda siyanürle altın arayan, Gezi Parkı’nda, HES’lerde doğaya kıyan, Ak Saray için Atatürk Orman Çiftliği’ni neredeyse yok eden…
İstanbul’da üçüncü köprü ve üçüncü havaalanı; ODTÜ’de yol yapmak için binlerce ağacı söken…
Teknolojiyi işine geldiği yerde kullanıp, işine gelmediği yerde zorbalığı, talanı ve rantı tercih eden…
Kim(ler)?
Ya demokrasiyi ayakta tutan unsurların başında gelen ve adaleti inşa eden yargıyı kendine bağımlı hale getiren?
Mevcut yasaları, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin kazanımlarını, andımızı, ilke ve devrimlerimizi işlevsizleştirmeye çalışan?...
“Burada bir çiftlik kuracağım. Bu çiftlikte hayvanlar yetiştireceğim. Bir küçük ormanın kenarında tarım endüstrimize ait bacalar tütecek...”, “Yeşili görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur. Burasını öyle ağaçlandırınız ki kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu fark etsin” diyordu Mustafa Kemal Atatürk, Orman Çiftliği’nin kuruluşunda...
“Ağacın bu dalı kesilmeyecek, bina kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılacak!” diyerek bir ağacın dalını kesmemek için binayı raylar üzerinde 4.80 metre kaydırtacak kadar doğaya tutkundu Mustafa Kemal Atatürk. Aslında bu tutku, onun insana verdiği değerin olağan bir yansımasıydı.
Atatürk milyonlarca fidan bıraktı arkasında. Milyonlarca aydınlık beyin…
Bugün sökülmeye çalışılan şeyler ağaçlar değildir sadece. Halkın toplumsal hafızasıdır.
Bugün yeşermesi engellenmeye çalışılan kelimenin gerçek anlamıyla bu ülkenin fidanları değildir sadece. Aydınlık beyinleridir de…
Bilinmektedir toplumsal hafıza sökülmeden ağaçlara dokunulamayacağı…
Bilinmektedir fidanların kaderinin, aydınlık beyinlerin geleceğine derinden bağlı olduğu.
İşte bu yüzden, Türkiye’de doğa direnişi sadece doğa için direniş değildir. Özgürlük için direniştir. Aydınlanma için direniştir…
…İnsan için direniştir… (HABER EKSPRES GAZETESİ-28.10.2013)
ZAFER YAPICI
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder