04 Kasım 2013
“Ben de Milletim”,”Ne Mutlu Türküm” Diyebilen Her Yurttaş…- Zafer Yapıcı
Tarih 23 Temmuz 2011…
Mazlum-Der ve Özgür-Der’in de aralarında olduğu çeşitli İslami kuruluşlar İstanbul’da bir protesto yürüyüşü yaptı. Yürüyüş Fatih Postanesi önünden başlayıp, Saraçhane Parkı’nda son buldu.
Bu yürüyüşte yeni eğitim-öğretim yılıyla ilgili talepler dile getirildi.
İşte o taleplerin vurgulandığı pankartlarda yazılı olanlardan bazıları:
• “Kemalist Şoven Ant Dayatmasına Son!”
• “Andımız Başörtümüzdür”
• “Irkçı Andı Reddediyoruz”
• “Andımız İslam’a Uygun Olmalıdır”
• “Kemalist Şartlandırmaya Hayır!”
• “Kemalizm’in Değil, Rabbimizin Kuluyuz!”,
• “Irkçı-Kemalist Müfredata Son!”
• “Milli Güvenlik Dersleri Kaldırılsın!”
• “Okulda Kışla Düzenine Son!”
• “İslami Kimlik Şerefimizdir!”
• “Her Kademede Başörtüsüne Özgürlük!”
• “Anadilde Eğitim Yasağına Hayır!”
• “Neden İnanmadığım Değerler Üzerine Ant İçmeye Zorlanıyorum?”
• “Niçin Okula Başörtümle Gidemiyorum?”
***
Yıl 2013…
Açıkça görülüyor. Demokratik, laik sosyal hukuk devletinin ulusal, üniter ve laik yapısını birer birer ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Okullarımızdan Andımızı kaldırıp, onun yerine türbanı andları yapanlar,
4X4X4 dinsel eğitim sistemini İmam Hatip Okulları eliyle kurmayı ve sözde kışla düzenine son vermeyi, kışlada görev yapan vatanseverleri cezaevlerine atarak gerçekleştirmeyi amaçlayanlar,
Türbanın Cumhuriyetin meclisine girmesini demokratikleşmenin en önemli unsuru olarak görenler,
Kamunun her kademesinde laikliği ortadan kaldıracak siyaseti dinselleştirme girişimini türban üzerinden gerçekleştirmeye çalışanlar,
Türk Ulusunun ses bayrağı olan dilimizi eğitim dilinden çıkarma girişiminde bulunanlar,
Tüm bunlara izin vermeyecek olan yargıyı da önceden siyasallaştırıp hukuk devletini ortadan kaldıranlar,
Yolsuzluğu, yoksulluğu ve işsizliği yaratanlar; yoksul halka sosyal devlet yerine sadaka veren devleti reva görenler,
Eskişehir Kubaş Anadolu Lisesi’nde andımızı okuyan iki öğrenciyi Türk-Kürt ayrımı ve siyasi propaganda yapmak suçlarından disipline verme cesaretini gösterenler,
İleri demokrasi adı altında özgürlüğü yok etme özgürlüğünü savunanlar,
Kimler?
“Başımı açarak bir daha kirlenmeyeceğim” diyen milletvekilinin bu sözleri karşısında tepkisiz kalan başı açık zihindaş bayan milletvekiller?
Onları gururla fotoğraflayan erkek vekiller?
Türban karşılığında pantolon pazarlığı yapan aklıevveller? Bundan mutluluk duyduğunu ilan eden şaşkınlar?
Kimler?
* * *
Yandaşları olan Mazlum-Der, Özgür-Der ve zihindaşlarının danışıklı görüşlerini milli iradenin talep ve görüşleri olarak sunanlar ve bunu ileri demokrasinin bir gereği olarak tanımlayanlar?
İleri demokrasiyi Ortaçağla tanıştıranlar?
Kimler?
* * *
Diğerleri… Sivil(!) toplum örgütleri…
Hep birlikte aynı şarkıyı söylüyorlar…
Türban da türban…
Gün geçmiyor ki, ilkelerimize ve devrimlerimize dil uzatılmasın. Gün geçmiyor ki bu ilke ve devrimlere yönelik etkisizleştirme girişimleri yapılmasın.
90 yıl sonra cumhuriyetin meclisinde, cumhuriyeti kuran felsefe, ilke ve devrimler birer birer ortadan kaldırılıyor.
Özgürlük, özgürlük söylemiyle katlediliyor. Millet, AKP yandaşları olarak yeniden tanımlanıyor.
Üstelik “Ben de milletim”, ”Ne Mutlu Türküm” diyen, diyebilen, meydanlara sığmayan ulusun gözünün içine baka baka…
* * *
Henüz Cumhuriyetin ilk yıllarıdır.
Aynı kompartımanda millet ile vekili (köylü ile milletvekili) tren yolculuğu yaparlar. Bir müddet sonra kapı açılır. İçeriye biletleri kontrol eden kondüktör girer.
Kondüktör milletvekili olduğunu henüz bilmediği kişiye döner. “Biletiniz” der…
Her iki eliyle ceketinin yakalarını tutup biraz da gerilen bu zat, “ben milletvekiliyim” diye karşılık verir.
Kondüktör tekrar sorar ve aynı cevabı alır. “Ben milletvekiliyim!”
Kondüktör mahcup bir vaziyette, “affedersiniz” der.
Ve aynı yerde oturmakta olan köylüye döner, “sizin biletiniz” diye sorar.
Köylü, milletvekili olduğunu yeni öğrendiği kişiye ve kondüktöre baktıktan sonra tıpkı milletvekili gibi her iki eliyle yeleğinin yakalarını tutarak ve biraz da gerilerek, “ben de milletim” der…
Kondüktör, “ne milleti amca bilet, bilet” der…
Köylü yine aynı cevabı verir. “Ben de milletim”…
* * *
Değerli okurlarım, bugün AKP’nin kadınıyla, erkeğiyle tüm milletin beynine kazımaya çalıştığı baskı ortamına, Atatürkçüler, Kemalistler, vatanseverler, aydınlar, ulusalcılar olarak “ben de milletim” diyerek direnmeliyiz.
29 Ekim’de tüm Türkiye’de ulusça yükselttiğimiz sesi yankılandırmalıyız.
Geride kaybetmediğimiz hangi değer kaldı ki? Bu nedenle, “yeter artık”, “ben de milletim”, ”Ne Mutlu Türküm” diyebilen Türk Ulusunun her yurttaşı Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin tüm değerlerine sahip çıkmalıdır.
(HABER EKSPRES GAZETESİ- 04.11.20139
ZAFER YAPICI
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder