28 Eylül 2015

"ESADLI GEÇİŞ" ve "PKK SİLAH BIRAKAMAZ" SÖZLERİ -ZAFER YAPICI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Moskova'daydı. Putin ile 1 saat 10 dakikalık bir görüşme gerçekleştiren Erdoğan, görüşmenin ardından ilk kez "Esedli Geçiş" kavramından söz etti. Erdoğan'ın açıklaması şu şekildeydi: "Tabii burada Esedsiz bir sürecin olması veyahut da bir geçiş sürecinde belki Esedle gidilme gibi bir şey olabilir" ("Geçiş Sürecinde Belki Esed İle Gidilebilir", Milliyet, 24.09.2015) Bu yaklaşım Erdoğan'ın bir süredir sürdürdüğü "Esadla asla" yaklaşımından önemli bir kopuş olarak yorumlanabilir. Ancak Kremlin ziyaretinin hemen ertesinde bu şekilde konuşan Erdoğan, sonra yeniden farklı konuştu. Yenişafak Gazetesi'nin haberine göre Erdoğan, İbrahim Cevahir'in cenaze töreninin ardından şunları söyledi: "Türkiye'nin Esed rejimine yaklaşımında herhangi bir değişiklik yok. Esed ile asla Suriye'nin kurtuluşu mümkün değil. Zaten muhalif kesimler de evet demiyor. Zerre kadar Suriye sevgisi varsa bırakıp gitmelidir" ("Esed'le Olmaz", Yeni Şafak, 26 Eylül 2015, s. 1). Erdoğan'ın birbiri ardına gelen iki açıklaması, AKP dönemi Türk dış politikasının yapısı hakkında önemli bir gösterge oluşturuyor. AKP iktidarında Türkiye, tutarsız, bölge devletlerine güven vermeyen, devletlerin toprak bütünlüğünü koruma gibi geleneksel bir söylemi bile reddeden bir çizgiye sürüklendi. Ne yazık ki bu tutarsızlıkların bedelini ödüyoruz, görünen o ki ödemeye de devam edeceğiz. Bir not olarak söyleyelim. Batı'nın mülteci kaygısıyla Moskova'nın gündeme getirdiği "Esadlı Geçiş" söylemine destek olması, Erdoğan'ın yeni bir u dönüşüne yol açabilir. * * * Aynı tutarsızlıkları CHP lideri Kılıçdaroğlu'nda da görmek mümkün. HDP çizgisindeki YCHP'lilere, cemaatçilere, Ermeni soykırımı yapılmıştır diyenlere gösterdiği ilgi ve alakanın yüzde birini partisinin Kemalist tabanından esirgeyen Kılıçdaroğlu'nun son çıkışı büyük bir yanlışlık anlamına geliyor. Bir televizyon programında Kılıçdaroğlu bakın PKK ile ilgili neler söylüyor: " “PKK, Kandil’e çekilse dahi silah bırakamaz. Bu gerçeği görmemiz lazım. IŞİD ile çarpışıyorlar, ABD de destek veriyor” (Tarafsız Bölge, CNN Türk, 16 Eylül 2015). Kılıçdaroğlu, ABD'nin istemediği bir şey Ortadoğu'da gerçekleşmez diyor. Teslimiyetçi bir dış politikanın ipuçlarını veriyor. Buna karşılık bakın emekli büyükelçi ve eski CHP milletvekili Onur Öymen neler diyor: “Ne demek, nasıl olsa silahı bırakmaz? Silahı bırakmaz demek, terörü karşı yenilgiyi kabul ediyoruz demektir. Silahı bırakacak? Bırakmak zorunda. Türkiye silahı bıraktıracak. Nasıl Suriye’de iken bıraktırdık, aynı şeyi burada da yapacağız. O bölge karışık değil iken de bırakıyor muydu silahı? Yabancı ülkeler silahı bırakma çağrısında bulundular mı? Hep Türkiye’ye masaya otur çağrısında bulunuyorlar? Bütün mesele şu: Yabancı ülkelerin bu işteki rolünün bir, farkında mısın? İki, bunlar tepki gösterecek gücün ve cesaretin var mı?” ("Kılıçdaroğlu'nun PKK Silah Bırakamaz Sözleri Tepki Çekti", Aydınlık, 22 Eylül 2015). Kılıçdaroğlu, CHP'den ikinci bir AKP çıkarmaya çalışırken, CHP'li Öymen'in sözlerini iyi okumak lazım... Gerçek çözümü bulabilmek için...(HABER EKSPRES GAZETESİ- 28.09.2015) Zafer YAPICI

Hiç yorum yok: