22 Temmuz 2008

CUMHURİYET HALK PARTİSİ'Nİ ANLAMAK VE ANLATMAK...

AKP'nin altı yıla yakın iktidarı sonrasında Türkiye'yi getirdiği nokta ortada.

Eğer parlamentoda CHP olmasaydı, bugün Türkiye'nin rejiminden ve bölünmez bütünlüğünden eser kalmayabilirdi.

Aynı zamanda Türkiye'nin yeniden sömürgeleştirilme süreci de nihayete erdirilebilirdi...

İşte size somut bir örnek: 1 Mart Tezkeresi kabul edilseydi 65 bin Amerikan askeri güneydoğuya yerleşmiş, birçok hava ve deniz limanımız ABD kontrolüne geçmiş olacaktı. Üstelik ne zaman gideceği de bilinmeyen bu güç, ülkemizin sömürgeleştirilmesinin en belirgin örneğini teşkil edecek; diğer mazlum milletlere de korku ve çaresizlik aşılayacaktı...

Bir iktidar partisi değil bir muhalefet partisi olarak CHP bu çirkin oyunu bozdu. Türkiye'nin onurunu korudu.

* * *

Değerli okurlarım, Türkiye açısından 21. yüzyılın ilk çeyreği gittikçe 20. yüzyılın ilk çeyreğine benziyor.

Tehditler neredeyse aynı.

Bu durumun uzantısı olarak çözümler de...

Yeni emperyalizm, Yeni Osmanlıcılık ve tarikatlar kol kolalar...

20. yüzyılda Türkiye'nin dirilişi Mustafa Kemal'in önderliğinde yaşanmıştı. 21. yüzyılda da dirilişin düşünsel kaynağı Mustafa Kemal olmaya devam ediyor.

Tam da bu nedenle Mustafa Kemal'in ilkelerini rehber edinmiş kurumlar ve kişiler hedef tahtasına konuluyorlar.

* * *

Sözkonusu süreçte tüm gözler Cumhuriyet Halk Partisi'ne çevriliyor. Çünkü CHP'nin Türkiye adına, Türk milleti adına büyük bir tarihsel sorumluluk üstlenmekte olduğu görülüyor...

...Her gün yeni örneklerine şahit oluyorsunuz. ABD, AB, Sosyalist Enternasyonel gibi devlet ve örgütlenmelerin bazı yetkilileri CHP'yi hedef alan açıklamalarla görevlendiriliyorlar. İkinci cumhuriyetçiler, dinciler, bölücüler vb. de bu sürecin kışkırtıcılığını üstleniyorlar.

Ortak amaçları hiç kuşkusuz emperyalizmin antitezini ortadan kaldırarak Türkiye için "Tarihin Sonu"nu ilan etmek.

* * *

Bu anlayışların öncülleri Kurtuluş Savaşı ve onu tamamlayan toplumsal devrim aşamasıyla yıkılmıştı. Şimdi de cumhuriyetin kuruluş felsefesine sahip çıkan CHP aynı anlayışlara karşı mücadele veriyor ve her şeyden önce "Türkiye'ye sahip çıkalım" diyor.

Sizce bu çağrı "yerinde" bir çağrı değil midir?...

* * *

Değerli okurlarım bugün CHP'nin tarihi sorumluluğu sadece Türkiye sınırlarından ibaret değildir. CHP, Avrupa Solu'ndan solu öğrenme değil, Avrupa Solu'na "solu" yeniden öğretme (!) sorumluluğuyla da karşı karşıyadır!

ABD'nin Irak İşgali'ni koşulsuz destekleyen İngiliz İşçi Partisi mi soldadır, yoksa işgale her platformda karşı çıkan, Türkiye'yi işgal üstlüğü konumundan kurtaran Cumhuriyet Halk Partisi mi?

Yugoslavya'nın parçalanmasına Hırvatistan'la özel ilişki kurma gayesiyle destek veren Alman Sosyal Demokratları mı soldadır? Yoksa Atatürkçü dış politika anlayışı gereği, devletlerin toprak bütünlüğü ve içişlerine karşışmama ilkelerini temel dış politika prensiplerinden biri haline getirmiş barışçı Cumhuriyet Halk Partisi mi?

Emeğin çıkarı konusunda gittikçe sessizleşen Doğu Avrupa solu mu daha soldadır? Emeğin hakkını halkçılık ilkesi gereği sonuna kadar savunan Cumhuriyet Halk Partisi mi?

Etnik kini körükleyen zihniyetiyle tanınan ve Sosyalist Enternasyonal'in Başkan yardımcılığına getirilen Ermeni Taşnaksütyun Partisi mi soldadır devletin etnik kör olması gerektiği görüşünü savunan Cumhuriyet Halk Partisi mi?

Etnik kimlik siyasetinin kurumsallaştırılmasına destek veren Sosyalist Enternasyonal'e üye Batı Avrupalı partiler mi soldadır, Atatürk'ün millet düşüncesini merkeze alan bölücü değil birleştirici Cumhuriyet Halk Partisi mi?

Hepsini bir kenara bırakın Talabani'nin "ağalığını" yaptığı ve Sosyalist Enternasyonal'e üyelikle ödüllendirilen katliam sorumlusu, işgal işbirlikçisi parti mi soldadır, önce insan önce vatan diyen Cumhuriyet Halk Partisi mi?

* * *

Bugün CHP çocuklarımızın ve torunlarımızın gelecekte Atatürk ilke ve devrimlerini rehber edinmiş bağımsız ve çağdaş bir Türkiye'de yaşayabilmesi için uğraş vermektedir. Bugün CHP cumhuriyeti, laikliği ve demokrasiyi korumak, kollamak ve yüceltmek için uğraş vermektedir. Bugün CHP emperyalizme, sömürüye, gericiliğe, ayrıcalıklara ve eşitsizliğe baş kaldıran bir anlayışın kurumsallaşması adına uğraş vermektedir...

Bugün CHP bir yandan ulusal sorunlara eğilirken diğer yandan uluslararası arenada Türkiye'nin onurunu koruyan atılımcı politikaları yürütmektedir.

Türkiye'nin içinde bulunduğu ortamdan daha aydınlık günlere erişmek için tüm duyarlı insanlarımız Türkiye'nin gerçeklerini görmek ve nerede duracağını bilmek durumundadır. Çünkü çocuklarımız ve torunlarımız geleceği herşeyden çok sizlerin kararlılığınıza bağlıdır...

(Haber Ekspres 22 Temmuz 2008)

Hiç yorum yok: