04 Kasım 2009

29 EKİM'DE NEYİ KUTLADIK? - ZAFER YAPICI

29 Ekim'i kutladık.

Cumhuriyet Bayramı'nı...

Her kavramın içinin boşaltıldığı, her olgunun anlamsızlaştırılmaya çalışıldığı bir çağda. Emperyalizmin bin bir kılıkla gündelik yaşamlarımıza sızdığı bir süreçte.

Ve bu süreci hızlandırmaktan başka bir işlevi olmayan; "küreselleşelim güzelleşelim" demekle övünen; ancak ülkeyi çirkinliklere terk eden bir siyasal iktidarın bulunduğu bir ortamda.

Neler vardı 2009 Türkiyesi'nde?

Her gün hakimiyetini daha da arttıran yolsuzluk şebekeleri.

Devlet kurumlarını çalışamaz hale getiren siyasi kadrolaşmalar.

Neoliberalizm gereği bir anda zenginleşiverenler. Yoksullaşan milyonlar.

Durma noktasına giren üretim. İşlemeyen dişliler, ekilmeyen tarlalar.

Aşı üretme merkezlerini kapatan, domuz gribine teslim olmuş bir ülke...

Siyasal baskılarla yönlendirilmeye çalışılan hukuk düzeni. Teröristi suçsuz ilan etmek için onun ayağına kadar giden mobil mahkemeler.

Yitirilen güven.

Tarikatların güdümüne sokulmak istenen eğitim.

Bilime değil siyasal otoritelere itaat etmeye koşullandırılan üniversiteler.

Ötekileştirilmeye çalışılan ordu!

Araçlaştırılan demokrasi.

Silinmeye çalışılan harf devrimi, zedelenen dil bayrağımız!

Adım adım paralı hale getirilen eğitim ve sağlık sistemleri.

Soyguna dönen vergiler.

İfade özgürlüğünün önünde engel olarak değerlendirilen Atatürk'ü Koruma Yasası.

Vatan haini ilan edilen vatanseverler; kahraman ilan edilen teröristler.

Oy karşılığında devlet eliyle dağıtılan sadakalar.

Dövülen, hırpalanan, Cumhuriyet törenlerine alınmayan Atatürkçüler!

Atatürk'ün düşüncelerinin değil birilerini zengin eden havai fişeklerin aydınlattığı fason cumhuriyet kutlamaları!

Sessizleştirilen ve etnik-dinsel-mezhepsel hatlar boyunca birbirine düşürülmeye çalışılan bir millet...

Başkalarının sözünden çıkmayan bir dış politika "ekolü". Akılla, bilimle değil "one minute show"larla yönetilen bir diplomasi.

Tektipleştirilen, eleştirme gücünü yitirmesi istenen medya.

* * *

Peki neyi kutladık biz?

29 Ekim 2009'da, bu koşullar altında...

Cumhuriyeti mi?...

* * *

Türkiye'nin, cumhuriyetin temel mantığından uzaklaştıkça hırpalandığı, güçsüzleştiği, toplumu bir arada tutan ortak paydasını yitirdiği görülüyor.

Dolayısıyla, tarihsel deneyim, ülkece yaşadığımız tüm sorunların çözümünün bir kez daha "cumhuriyette" olduğunu ispat ediyor.

Bu ülkenin sorunlarının çözümünün Atatürk'ü rehber almaktan geçtiği gün geçtikçe daha da ortaya çıkıyor.

Bu nedenle biz, 29 Ekim'de "cumhuriyeti" kutlarken aslında "çözümü" kutladık değerli okurlarım.

Biriken sorunları gördük. Çözümün bir kez daha cumhuriyette; Atatürk'te olduğunu kavradık.

Cumhuriyeti kutlarken aslında çözümü kutladık...

...Çözümü!...

(Haber Ekspres, 3 Kasım 2009)

Hiç yorum yok: