16 Ocak 2011

Neden İzmir'i rahat bırakmıyorlar?... - ZAFER YAPICI


Neden siyasal iktidarın ileri gelenleri İzmir'e;

"Gavur İzmir",

"...Pırıl pırıl nur topu gibi bir çocuk ama burnu akmış; kir pas içinde",

"...İzmir'den bir türlü harmoni çıkmıyor, kakofoni çıkıyor...",

"...İzmir dört tekerine de fren takılmış bir araç gibidir" gibi söylemlerle saldırıyorlar?

* * *

Bu söylemlerden sonra şimdi İzmir'i hedef tahtasına oturtan bir başka söylem daha çıktı:

AKP zihniyeti Ankara'dan İzmir'e mesaj yolluyor...

Diyor ki; "İzmir aradan çekilsin, 2020 EXPO'ya biz talibiz!".

Bu söylem de İzmir'i ötekileştirme girişimlerinin bir devamı mı?...

Yoksa işin içinde başka iş mi var?...


* * *

Evet AKP zihniyetinin baş mimarlarından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek İzmir'e sataşmadan yapamıyor.

İzmir'e saldırmazsa Gökçek'in işi rast gitmiyor.

Son olarak İzmir'e sataşmayı şu şekilde sürdürüyor Melih Gökçek: "2020 EXPO kesinlikle Ankara'nın hakkıdır ve hakkımız olanı alacağız. İzmir bu konuda sınıfta kalmıştır ve Türkiye'ye ikinci bir mağlubiyet yaşatmaya hakkı yoktur. Aradan çekilsinler. Bunu daha önce denediler ama yarışı Milano'ya kaptırdılar. Sayın Cumhurbaşkanı'nın desteği olmasaydı o kadar da oy alamazlardı. Şimdi sıra kesinlikle bizde. 2020 EXPO'yu almayı çok istiyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda ülkemizden bir ili seçecek ve sonra gidip yarışacağız. Ankara'nın şansı çok yüksek. 2010 EXPO'yu düzenleyen Şangay'ın Belediye Başkanı Han Zheng benim çok yakın arkadaşım. Geçenlerde oradaydık ve Sayın Zheng bana, 'Yeter ki siz EXPO'ya aday olun. Eğer aday olursanız, uluslararası alanda Ankara'nın propagandasını ben yapacağım' dedi. Şangay, iyi bir organizasyonla tüm dünyanın sempatisini kazandı ve bize böyle açık bir desteği var. İzmir'in böyle bir şansı yok. Yeniden aday olmayı düşünmesinler artık. Bu konuda tüm Ankaralıların da desteğini bekliyoruz".

* * *

Peki İzmir neden Gökçek tarafından da hedef tahtasına yerleştiriliyor?

Değerli okurlarım, bu sözlerin taşıdığı anlam, sözlerin içeriğinden mi ibaret? Yoksa sözler, olağan anlamlarının dışında bir takım şifreler mi taşıyor?

Ankara-İzmir 2020 EXPO çekişmesini alevlendirmek AKP tarafından kurgulanmış, Melih Gökçek tarafından seslendirilmiş bir oyun olabilir mi?...

AKP'nin politikası insanları önce karamsarlığa itip çaresiz bırakmak; ardından da 'bak çare biziz' deyip oy karşılığında umut olmak...

Daha doğrusu elindeki gücü daimi kılmak için umut tacirliği yapmak....

Değerli okurlarım, olacağı şimdiden ben size söyleyeyim.

AKP zihniyetinin İzmir sicili iyi değil.

Bu sicili seçim öncesi olumluya çevirmek için AKP İzmirli'ye hoş görünmesi gerektiğinin farkında.

Bu zorunluluk nedeniyle Başbakan "2020 EXPO" yarışına Türkiye adına İzmir'in katılacağı mesajını (yoğun bir İzmir- Ankara trafiğinin ardından) verecektir!...

Seçim meydanlarında tüm İzmirliler'e "İzmir'in 2020 EXPO yarışına katılmasına biz karar verdik. İsteseydik Ankara'ya verebilirdik. Ama biz İzmir ve İzmirli'den yana tavrımızı koyduk. Çünkü biz İzmir'i ve İzmirli'yi seviyoruz" söylemleriyle sesleneceklerdir.

İzmirlinin sempatisini kazanmaya ve o sempatiyi oya çevirmeye çalışacaklardır...

* * *

...Tabii İzmir ve İzmirliler AKP'nin yaptığı bu hapı yutarlarsa...

* * *

Hani hatırlarsınız referandumda AKP'nin "hap yutturma" girişimi vardı ya, gelecek aylarda onun gibi bir şey göreceğiz sizin anlayacağınız ...

Söylemlerinde ve politik stratejilerinde İzmir'e ve İzmirliye saygısı olmayanlar, ne derece demokrat olduklarını da ortaya koyuyorlar.

İzmir ve İzmirliler bu tür söylemler ile siyaset yapanlara; siyasetin s'sini ve demokrasinin d'sini sandık önüne gelince öğretecektir.

Bu bilinç, İzmirlilerin doğasında mevcuttur.

Onun için İzmir İzmir'dir.

Hap konusuna gelince...

Bir doktorun hangi hapın hangi hastalığa iyi geldiği konusunda uzmanlaşması gibi İzmirli, tarihsel tecrübesiyle, hangi politik hapın hangi yönetsel rahatsızlığa iyi geldiği konusunda uzmanlaşmıştır...

Dahası hangi hapın hangi yan etkileri olduğunu da iyi bilir!

* * *

İzmirliye hapı yutturmak isteyenlere önemle duyurulur!
(Haber Ekspres Gazetesi- 17 Ocak 2011)

Hiç yorum yok: