17 Ekim 2011

DOĞALGAZ VE ENERJİ BAĞIMLILIĞIMIZ- ZAFER YAPICI


Geçtiğimiz günlerde Enerji Bakanı Taner Yıldız, basın ve yayın kuruluşlarının yeterince üzerinde durmadığı ancak enerji konusunda Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren önemli bir açıklama yaptı. Yıldız’ın belirttiğine göre Türkiye, Karadeniz’in kuzeyinden Rus doğal gazını Türkiye’ye bağlayan Batı Boru Hattı konusunda Rusya Federasyonu ile anlaşmazlık içindeydi.
Anlaşmazlığın nedeni, Rusya Federasyonu’nun yeni doğalgaz sözleşmesi için doğalgaz fiyatlarına zam istemesiydi.
Taner Yıldız aynı açıklamasında bulduğu çözümü (!) de açıkladı. Zam nedeniyle sözleşmenin yenilenmesinin söz konusu olamayacağını, ancak özel şirketlerin bu boru hattını kullanmalarının mümkün olacağını belirtti.
Bunun üzerine Rus enerji şirketi Gazprom’un Başkan Yardımcısı Alexander Medvedev, “Söz konusu gaz hacmini Türkiye piyasasındaki nihai tüketicilere ulaştırılmak üzere, mevcut ve yeni alıcılara, özel sektör de dahil olmak üzere, tedarik etmeye hazırız” dedi.
* * *
Taner Yıldız’ın açıklamaları, özel sektör ile Rusya Federasyonu devleti ve boru hattı konsorsiyumu arasında yapılacak yeni sözleşmeler aracılığıyla Batı Hattı’ndan gelecek doğalgazın dağıtımının da özel sektör tarafından yapılacağını gösteriyor.
Türkiye’nin diğer doğalgaz boru hatlarından Batı Hattı’na, bu hatta yaşanacak herhangi bir kesinti durumunda aktarım yapacak iletim hatlarının bulunmaması da söz konusu. Bu zaafın iki sonucu var. Birincisi, Batı hattında doğalgaz kesildiğinde başta Marmara’nın sanayi bölgeleri olmak üzere Batı Anadolu’nun birçok kenti doğalgazsız ve hatta bu bölgelerde elektrik üretimi de doğalgaza bağımlı olduğundan elektriksiz kalabilecek. İkincisi, fiyat belirleme konusunda özel sektör bir tekel konumuna taşınacak.
Elbette kar etme amacı taşıyan özel sektör firmaları, Rusya Federasyonu’ndan zaten yüksek fiyattan alacakları doğalgazı daha yüksek fiyattan halka satacaklar. Bu nedenle büyük zamlar söz konusu olacak. Devlet de zamların sorumluluğunu “serbest piyasa” düzenine atacak. “E, ne yapalım” denecek…
* * *
Tehlike burada bitmiyor. Rusya Federasyonu’nun enerji stratejisi sadece enerji tedarikçisi olmakla sınırlı değil. Rusya Federasyonu enerji tedarik ettiği ülkelerde, enerji iletim hatlarının ve enerji dağıtım şirketlerinin yönetimlerini ele geçirme ve böylelikle hedef devletlerle enerji konusunda bağımlılık ilişkisini büyütme stratejisini de yürütüyor.
Bu durum, Rus enerji şirketlerinin büyük ihtimalle öncelikle Türk ortaklarla, Batı Hattı’ndan gelecek doğalgaz konusunda ihaleye katılmaları anlamına gelecek. Bu durumda Rus devleti, fiyatları kırabilir. Büyük zamlardan endişe eden hükümet de durumu kabullenebilir. Böylelikle bu hattın enerji dağıtım şebekesi de Rusya Federasyonu’nun kontrolüne geçebilir. Ki böyle bir durum, enerji konusunda ülkemize orta vadede büyük zamlardan daha büyük zarar verir.
Nereden bakarsanız bakın enerji konusunda tehlikeli bir sürecin içindeyiz. Bu sürecin sorumlusu AKP’dir. Yaşadığımız sorunlar, Türkiye’nin kaynaklarının Türkiye’nin doğalgaz bağımlısı bir ülke haline getirilmesi için kullanılmasının doğal bir sonucudur.
Değerli okurlarım, geç kalınmakla birlikte vakit geçirmeden yapılması gereken, Türkiye’nin enerji konusunda dışa bağımlılığını azaltacak çevreye dost yenilenebilir enerji kaynaklarının üretiminin bir devlet politikası haline getirilmesi; böylelikle enerji çeşitliliğinin sağlanmasıdır.
(Haber Ekspres Gazetesi- 17 Ekim 2011)

Hiç yorum yok: