24 Aralık 2012

İŞTE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ASKERLERİ- ZAFER YAPICI

Milli Mücadele; adına yakışır şekilde Türk Milleti’ni oluşturan genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk herkesin katkılarıyla yazılan “gerçek” bir destandır. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları önderliğinde kurtuluş ve kuruluş felsefesini gerçekleştirmek hedefiyle Türk Milleti’nin her yaşta erkekleri kadar her yaşta kadınları da Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına güvenerek, inanarak canları pahasına bu destanı yazdılar… İşte o destanı yaratan Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerinden bazıları: Dumlupınar Şehitliği’nde yer alan Şehit Baba ve Oğul Anıtı, şehit babasını kucaklayan bir oğlu gösterir. Bu anıt, Çetmeli Kara Ali Çavuş ile oğlu Mehmet Onbaşı anısına dikilmiştir. Balkan Savaşı’na gidip 11 yıl değişik cephelerde savaşan Ali Çavuş, 19 yaşına gelen oğlu ile Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda karşılaşmış ve 31 Ağustos günü şehit olmuştur. Oğlu Mehmet Onbaşı ise 9 Eylül‘de İzmir’e giren birliğin başında şehit düşmüştür. Ömer oğlu Hüsnü 8, Ali oğlu Süleyman 11, Hüsmen oğlu Ali Şan 14, Osman oğlu Ahmet 23, Tokacı oğlu Mehmet 25, İmam oğlu İsmail 27, Ahmet kızı Fatma 19, Halil kızı Zeynep 20, Yusuf kızı Fatma 21 yaşında… Ayşe Hanım, Yunanlıların İzmir’i işgali ile Milli Mücadele’ye katılmış, Aydın, Birinci ve İkinci İnönü ve Sakarya Savaşı’na katılarak binbaşılığa yükseltilmiştir. Tayyar Rahmiye, Fransızlara karşı 9. Tümen’in yaptığı mücadeleye müfrezesiyle katılmıştır. Hatice (Kılavuz) Hatun, Adana Pozantı’da Fransız kuvvetlerine Tekir Yaylası’ndan Mersin’e ulaşacak en kısa yolu yanlış göstererek bu birliklerin Türk askerinin eline düşmelerini sağlamıştır. Kara Fatma Şimşek, 1921-1922 yıllarında “Fahri Milis Üsteğmeni” rütbesiyle Kocaeli Grubu Mürettep Süvarisi emrinde müstakil süvari müfrezesinde görev yapmıştır. Tarsuslu Kara Fatma, 8-10 kişilik çetesiyle birlikte Afyon Savaşları’na katılmış, Tarsus’un kurtarılmasında yararlılık göstermiştir. Gaziantepli Yirik Fatma, Antep’te kuşatmaya karşı koymak için çete teşkilatına katılmıştır. Nazife Kadın, kendisinden bilgi almak isteyen Yunanlılara karşı direnirken düşman tarafından Kavakönü Köyü’nde işkence yapılarak öldürülmüş ve ardından fırında yakılmıştır. Gördesli Makbule, 1921’de eşi Ustrumcalı Ali Efe ile birlikte Milli Mücadele çete savaşlarına katılmıştır. 17 Mart 1922’de Akhisar’la Sungurlu hududu üzerinde bulunan Koca Yayla’da elinde silah, düşmanla en ön safta savaşırken başından vurularak şehit edilmiştir. Asker Saime Hanım, 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali dolayısıyla İstanbul Mitinginde konuşma yapmış, tutuklanmış daha sonra Anadolu’ya geçerek Milli Mücadele’de görev almıştır. Halide Edip Adıvar, Sultanahmet Mitinginde yaptığı konuşmadan sonra tevkif kararı çıkınca, eşi ile birlikte Anadolu’ya geçmiş ve Milli Mücadele’ye katılmıştır. Mustafa Kemal onu Garp Cephesi’ne tayin etmiştir. “Halide Onbaşı” olarak İstiklal Savaşı’na fiilen katılmıştır. Genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk… Onlar asker değildiler. Ancak söz konusu vatan olunca Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleri oldular… İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleri kurtuluşu böyle gerçekleştirdi… Kuruluşa giden yolda da yine ilke ve devrimleri sahiplenerek Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleri olmaya devam ettiler. Cumhuriyet bilinciyle, sonsuza değin, çağdaşlığa doğru… Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleri olmak demek bu destanı ve bu kararlılığı cumhuriyet bilinciyle her koşulda sürdürmek demektir. İşte o yüzden Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleri olmaktan gurur duyuyoruz… (Haber Ekspres Gazetesi- 24.12.2014)

Hiç yorum yok: