27 Mayıs 2008

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SU ALARMI VERDİ!... - ZAFER YAPICI

Değerli okurlarım, İzmir kentinin su gerçeğini ve gelecekteki kuraklık tehlikesini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu oldukça iyi biliyor. Bu sorunu çözmek için de çeşitli girişimlerde bulunuyor.

Kuşkusuz yeni barajların yapılması alınacak önlemlerin en önemlilerinden.

Susuzluk tehlikesinin önüne geçmek için Çamlı, Değirmendere ve Bostanlı Barajları'nın yapımı gerekli.

Ancak Çevre ve Orman Bakanlığı bu gerekliliğe rağmen, büyükşehir belediyesine barajların yapımı için vizeyi vermiyor. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu vize yerine şu nasihatı veriyor: "Gördes Barajı'ndan su veririz!..."

Değerli okurlarım, gelin Gördes Barajı konusundaki gerçekleri birlikte saptayalım:

29 Ekim 2007 günü Devlet Su İşleri (DSİ) 2'nci Bölge Müdürü Ayhan Sarıyıldız, 2008 yılı sonunda bitirilecek Gördes Barajı'nda, 2009'dan itibaren su tutulmaya başlanacağını belirttikten sonra şu bilgileri vermişti: "Bu barajın devreye girmesiyle 2025 yılına kadar İzmir'de su sorunu yaşanmayacak..."

Peki şimdi Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu'na şu soruyu sormak gerekmez mi? 2009 tarihinde su tutmaya başlayacak Gördes Barajı'nın suyunu İzmir'e taşıyacak su iletim projesi ne zaman başlanıp ne zaman bitirilecek ve İzmir'e ne zaman su verilecek?

Sanırım bu soruya yanıt alamayan Kocaoğlu kendi araştırmalarına göre 2012 yılını tespit etmiş. Peki 2008-2012 yılları arasında İzmir'de olası susuzluk sorunları nasıl çözümlenecek? Dahası , küresel ısınmanın meydana getirdiği kuraklık ve buna bağlı olarak su kıtlığı, Gördes baraj suyu İzmir'e ulaştıktan sonra da devam edecek olursa ne olacak? Gördes Barajı'ndan İzmir'e 60 milyon metre küp suyun verilmesi garanti mi?

İzmir'de DSİ 2. Bölge Müdürlüğü'ne bağlı olan barajların 2006 ve 2007 yılı resmi doluluk verileri şöyle: 2006 yılından 2007 yılına, Balçova barajının doluluk miktarı 4.2 milyon metreküpten 1.5 milyon metrekübe, Güzelhisar barajının 111.1 milyon metreküpten 78.0 milyon metrekübe, Ürkmez barajının 3.4 milyon metreküpten 0.6 milyon metrekübe, Seferihisar barajının 2.6 milyon metreküpten 1.3 milyon metrekübe düşmüş.

Görüldüğü gibi yarının ne olacağı pek belli olmuyor. Bu gerçekleri göz önünde bulunduran Kocaoğlu, olası su kıtlığına karşı tedbirleri kısa, orta ve uzun vadede almaya çalışıyor. Başkan Kocaoğlu, 2008-2012 yılları arasında kalan zaman dilimindeki olası susuzluk sorununu çözümlemek için, Gördes barajının doluluk oranı ve Gördes-İzmir su iletim projesinin zayıf yanlarını ve yukarıdaki verileri de göz önüne alarak yeni arayışlara girdi...

Bu arayışa AKP'li siyasetçiler gerçekleri göz ardı ederek "kaçamak" tepkiler verdiler. "Barajı bırak kaçağa bak Kocaoğlu", " Bu barajlar bostan bile sulamaz" gibi trajikomik sözler söylediler...

Şimdi bu siyasetçilere (!) sormak istiyorum. Aynı tepkileri Enerji Bakanı'na, Başbakan'a da yöneltiyor musunuz?

"Barajı bırak kaçağa bak Kocaoğlu" diyen AKP İzmir İl Başkanı, "Nükleer santralleri bırak, elektrik iletim hatlarındaki kaçaklara bak Erdoğan" de; bir görelim yiğitliğini... "Bu barajlar bostan bile sulamaz" diyen Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi(AKP), su kıtlığı başladığında aynı sözleri halkın önünde söyleyebilme yürekliğini göster de görelim.

Kocaoğlu'nun yapılmasını önerdiği Bostanlı Barajı 3, Değirmendere Barajı 6 ve Çamlı barajı 21.5 olmak üzere toplam 30.5 milyon metre küp su anlamına geliyor. Sadece Çamlı barajı 250 bin kişinin su ihtiyacını karşılayacak.

Bu sayısal verileri küçümseyen bir zihniyet 1.5 milyon metre küplük Balçova, 0.6 milyon metreküplük Ürkmez ve 1.3 milyon metreküplük Seferihisar Barajları için ne düşünür çok merak ediyorum. Taşıdıkları zihniyete bakılırsa bu barajları yok saymaktadırlar. Oysa ki evlerinin su ihtiyaçlarının önemli bir kısmını küçümsedikleri barajların onda bir hacmine sahip olan bu üç baraj karşılamaktadır.

Şimdi Kocaoğlu'nun , "Ankara musluğu açmıyor" demesi kadar doğal ne olabilir ki!...

Değerli okurlarım, Çevre ve Orman Bakanı'nın "2012 yılına kadar bekleyin o zaman suyunuzu veririz" anlamına gelen sözleri; İzmir AKP'de siyaset yapan kişilerin "Barajı bırak kaçağa bak Kocaoğlu" ve "Bu barajlar bostan bile sulamaz" demeleri düpedüz İzmir halkını n su ihtiyacını karşılamaya yönelik anlayış ile alay etmektir, İzmir halkı ile alay etmektir.

Dahası tam bir teknik bilgiye sahip olmadan, kurumlara danışmadan Örneğin, İZSU tarafından yapılan "Su Kaçaklarını Önleme Projesi" ile bilgileri almadan, yapılan çalışmaları yok sayarak söylem geliştirmeleri, dolayısıyla da gaf yapmaları affedilecek gibi değildir!...

Değerli okurlarım, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı işbirliği içerisinde 2007 yılı içinde "Tarımsal Kuraklık Eylem Planı" hazırladılar.

Şimdi bu eylem planını hazırlayan bakanlık yetkililerine sormak istiyorum. Başta da Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'na. Toprağın ve insanın suya duyduğu ihtiyaç ve bu ihtiyacın karşılanması konusu hazırlanan eylem planında var mı, yok mu? Ayrıca planda, "illerde Tarımsal Kuraklık Kriz Merkezi, valiler başkanlığında ilgili birim amirleri, su kullanıcıları, Yerel Yönetimler ve Sivil Toplum Kuruluşları'nın katılımıyla, Tarımsal Kuraklık Yönetimi Koordinasyon Kurulu kararı ile Tarımsal Kuraklık Eylem Planı'nın uygulanmasına başlanılacaktır" deniliyor. Peki neden İzmir'de Tarımsal Kuraklık Eylem Planı'nın uygulanmasına başlanmadı? Eğer başlansaydı su sorunu çözülür müydü?...Eğer bu sorunlar çözülmeyecekse neden milletin önüne böyle iddialı planlar koyuyorsunuz? Sonra da çıkıp Gördes Barajından su veririz diyorsunuz...2012'de...

Görülüyor ki AKP zihniyeti bu takiye anlayışıyla tarımı, çiftçiyi, köylüyü perişan etmiş; bitmekte olan suyumuzu kullanamaz, toprağımızı işleyemez duruma getirmiştir. Çözüm üreteceğine, önerilen çözümleri tüketen bir anlayış içine girmiştir.

İşte tüm bu olumsuzluklara rağmen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Küresel ısınma tüm Türkiye'de olduğu gibi bizi de zorluyor. Mevcut kuyularda zaten kurumalar vardı. Yedek kuyuları kullanmaya başladık. Barajlara izin verilmezse tek çaremiz yeni kuyular açmak olacak. Kentin su ihtiyacını karşılayacak kuyular için çalışmalar başladı" diyerek kendi olanaklarıyla İzmir halkının kısa, orta vadede su ihtiyacını karşılamaya çalışıyor.

Bu süreçte başkanı yalnız bırakmamalıyız. Su tüketiminde gerekli tasarruf önlemlerini almalıyız. İzmirliler olarak hem Büyükşehir Belediyesine hem de Başkan Aziz Kocaoğlu'na sahip çıkmalıyız ve destek vermeliyiz.

Bedenimizin 3/4'ü su...

Su insansız olur, insan susuz olmaz...

(Haber Ekspres, 27 Mayıs 2008)

Hiç yorum yok: