Değerli okurlarım, 2004 Yerel Seçimleri'nde CHP iki Büyükşehir'de, 6 ilde, 125 ilçede ve 339 beldede toplam 472 belediye başkanlığını kazanmıştı.
29 Mart 2009 Yerel Seçimleri'nde ise kayda değer başarı sağlayarak üç Büyükşehir'de, 10 ilde, 169 ilçede, 320 beldede (toplam 502 belediyede) belediye başkanlığı kazandı.
Bu başarıyı elde eden CHP, genel seçimlerde tek başına iktidara gelmek için şimdiden kolları sıvadı. Ekonomiden tarıma, iç politikadan dış politikaya kamuoyunu bilgilendiren ve alternatif politikalar üreten CHP, şimdi de yerel yönetimlerdeki sosyal demokrat projelerini tüm Türkiye'ye tanıtmaya ve uygulamaya aktarmaya başlıyor...
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, 18 Nisan 2009 günü CHP Genel Merkezi'nde il başkanları, belediye başkanları, MYK, parti meclisi, yüksek disiplin kurulu üyeleri ve milletvekilleri ile yaptığı toplantıda söz konusu proje ve önerilere yer verildi.
Baykal'ın açıklamaları, CHP'nin belediyecilik anlayışındaki açılımın temel parametreleri konusunda önemli ipuçları veriyor.
Bu nedenle Baykal'ın açıklama ve önerilerini üç bölüm halinde anlatmaya çalışacağım. Siz okuyucularıma daha kısa ve öz olarak da bu önerileri sunabilirdim. Ama gerçekleri bilmek sizin hakkınız. Gerçekler ise ayrıntılarda gizlidir. Onun için Baykal'ın belediye başkanlarına yaptığı önerilerin ayrıntılarını da sizinle paylaşmak istedim.
* * *
* Belediyenin hesapları halkın bilgisi içinde olmalıdır. Belediyeler çoğu kez işlerini belediye şirketleri aracılığıyla yürütürler. Bu nedenle belediye şirketlerinin bilançoları ve gelir gider tabloları da kamuoyunun internetten izleyebileceği şekilde bilgisine sunulmalıdır.
* Belediyelerin yaptığı tüm ihaleler internet ortamında kimlerin ne teklif verdikleri, kimin aldığı görülebilecek şekilde ortada olmalıdır. Kaç kişi katılmıştır, kaç firma katılmıştır, kim ne teklifi yapmıştır orada görülmelidir. Böylelikle saydamlık güvence altına alınmış olur. CHP'nin belediyeciliği sadece kaldırım belediyeciliği, yol belediyeciliği olarak anlaşılamaz; insan odaklı bir belediyecilik olacaktır.
* Belediyelerimiz kreş açmalıdır. Çalışan kadının arkasında bıraktığı en büyük sorun çocuk sorunudur. Çocuk sorununa yardımcı olmak sosyal demokrat belediyelerin görevi olmalıdır. Gecekondu bölgelerinde, kentin dar gelirli yörelerinde insanlarımızın bu ihtiyacına cevap verecek kreş düzenlemelerini öncelikle ele almalıyız ve çalışan kadının çocuğunu huzur içinde emanet edebileceği, çocuğu o arada eğitme, aydınlatma, toplumla kaynaştırma, bütünleştirme bakımından en etkili çalışmaların yapılabileceği, besleme bakımından süt içirilebileceği, ısıtılabileceği bir ortamı yaratmalıyız.
* Aynı şekilde dar gelirli ailelerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek çözümler üzerinde de durmalıyız. Bu çerçevede örneğin çamaşırhanelerin inşa edilmesi düşünülebilir. Kadınlarımızın çamaşırlarını belediyenin oluşturduğu bir çamaşırhanede yıkayabileceği, gerekirse deterjanın da sunulabileceği, suyun sağlanabileceği, makinenin olacağı bir ortam yaratmak kolaylıkla mümkündür.
* Özellikle üniversite kentlerimizde, üniversite kent olmasa dahi liselerin, ortaokulların bulunduğu yerlerde belediyelerimiz yurt konusunu önemsemelidirler. Yurt işi Türkiye'nin bir numaralı işidir. Türkiye'nin geleceğinin bağlı olduğu ana noktadır. Yurtları mutlaka olabildiğince desteklemeliyiz, bizzat yapmalıyız, yapanlara ilgi göstermeliyiz, var olan yurtlara sahip çıkmalıyız. Belediye olarak o yurtlarda ne oluyor, ne bitiyor, nasıl yapılıyor yardım vererek, katkı vererek, el uzatarak, ilgilenerek onlara sahip çıkmalıyız.
* Türkiye'nin nüfus yapısı değişiyor. Giderek insan ömrü uzuyor. Bu durum, bir yaşlılık problemini görünür kılıyor. Belediyelerimizin yaşlılık konusuyla daha çok ilgilenmeleri, yaşlılara sahip çıkmaları, onlara huzur evleri açmaları, huzur evi açamıyorsa bir başka şekilde onları hayata bağlayacak sivil toplum örgütleri, dernekler kurdurtmaları, bu dernekler aracılığıyla yaşlılara el uzatmaları, geziler düzenlemeleri, onları sosyal hayatın içine çekmeye çalışmaları düşünülmesi gereken ana konulardır. Yaşlılar da sosyal demokrat belediyeciliğin temel gündem maddesidir. O nedenle öncelikle sağlam bir veri tabanına ihtiyaç vardır. Belediyelerin elinde bütün yaşlılarla ilgili veriler bulunmalıdır.
* Engellilerle ilgili bütün veriler belediyelerin elinde olmalıdır. Kaç tane engelli var, nerede oturuyor, ne engellidir, ailesinin durumu ne, ekonomik durumu ne, eğitim durumu ne... Bu bilgiler belediyelerde bulunmalıdır. Doğrudan bir şey yapamasanız da, bir katkı veremeseniz de yörenizdeki, belediyenizdeki sosyal yapıyı çok doğru bir şekilde bilgisayarınıza işlemek durumundasınız.
* * *
CHP'nin yerel yönetim anlayışını tartışmaya ve Baykal'ın açılımını aktarmaya yarın devam edeceğiz.
(27 Nisan 2009, Haber Ekspres)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder