Geçtiğimiz günlerde, kısa adı ASKON olan Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nde "Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi" konulu bir konuşma yapan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Hane halkının durumu iyi. Bankaların durumu iyi. Özel sektörün durumunda da o kadar çok korkulacak bir şey yok" dedi.
Değerli okurlarım, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir Devlet Bakanı'nın bu sözleri söylemesi, Başbakan Erdoğan'ın "teğet geçti" yaklaşımının siyasal iktidar nezdinde hala kabul görüyor olduğunu kanıtlamaktadır.
Yani bizi yönetenlere göre ortada kriz miriz yok!
Ortada kriz yoksa önlem almaya da gerek yok!
Meğer bizler Bakan'ın deyimi ile "hane halkı" olarak güllük-gülistanlık bir Türkiye'de yaşıyormuşuz da farkında değilmişiz!...
* * *
"Hane halkının durumu iyi" diyen Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'e şu soruyu sormamız gerekmez mi?...
Sayın Bakan, siz Türkiye'de mi yoksa İngiltere'de mi yaşıyorsunuz?
Eğer Türkiye'de yaşıyor ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir Bakanı iseniz kapanan fabrikaları, çöken sanayiyi, bitmekte olan tarımı ve bunların sonucunda oluşan işsizliği ve yoksulluğu nasıl izah edeceksiniz?...
Yoksulların, işsizlerin; kısaca yurttaşların arasında dolaşmıyor musunuz? İşçiyi, memuru, esnafı, sanayiciyi, köylüyü, çiftçiyi, engelliyi, işsizi, yetimi, öksüzü, kimsesizi, şehit ailelerini ve onuru ile yaşam mücadelesi veren yoksulları, geceleri yatağa aç giren çocukları görmüyor musunuz?
Onların feryatlarını duymuyor musunuz?
Yoksa görüp de görmezlikten, duyup da duymazlıktan mı geliyorsunuz?...
* * *
Siz Sayın Bakan, "banka patronu hanesi" ile "hane halkı"nın durumunu aynı kefeye koyarak, hane halkı için nasıl "durumu iyi" dersiniz?
Ya biz sizinle farklı bir ülkede yaşıyoruz, ya da siz "hane halkı" üyelerinin gözlerinin içine baka baka gerçekleri saptırıyorsunuz.
* * *
Değerli okurlarım, düşük gelirli grupları krizin etkilerinden korumak için geniş kapsamlı önlemler alınması gerekiyor. Ancak siyasal iktidar ne yazık ki bu konuda bugüne kadar girişimlerde bulunmadı.
Yoksulu sadakaya muhtaç etti. Devlet gelirlerini adaletli bir biçimde dağıtmadı, verimli bir biçimde kullanmadı.
Kriz ortamında, işsizliğin ve buna bağlı olarak yoksulluğun çığ gibi arttığı bir süreçte insanlarımız geçim sıkıntısı çekerken; Başbakan'a 60 milyon dolara yeni bir lüks uçak ve Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan'a banka promosyonu ile makam aracı olarak kullanılmak üzere piyasa değeri 113 bin Euro (220 bin TL) olan 2009 model sıfır kilometre cip alınması neyin nesi?
Başbakan'a Ata, Ana, GAP uçakları ve OBA helikopteri, Tekirdağ Valisi'ne Renault Safran, Renault Megane ve Mercedes marka üç makam aracı yetmiyor mu? Yoksa onların modası geçti mi?
Sayın Başbakan ve Sayın Vali; 60 milyon dolar verip aldığınız uçağı ve 113 bin Euro verip aldığınız 2009 model cipi, halkınız geçim sıkıntısı içindeyken onların gözlerinin içine baka baka nasıl kullanacaksınız?...
... Bir de Başbakan'ın yeni uçağının adı Doğu Anadolu Projesi.
Siyasal iktidar, Doğu Anadolu'da artan yoksulluğa karşı önlemler alacağına, önlemlere aktarılabilecek kaynaklarla alınan başbakanın yeni uçağına "Doğu Anadolu Projesi" adını veriyor.
Ne denir bilmem ki!
* * *
Değerli okurlarım, yeni uçakların, yeni ciplerin alınması işsizliği ve yoksulluğu önlemiyor, istihdam yaratmıyor...
Aksine, devletin kıt kaynaklarının israf edilmesi anlamına geliyor.
Yönetenler pasta yiyor, yönetilenler ise yoksulluk içinde bir dilim ekmek için sadakaya muhtaç hale geliyor.
Bu kriz ortamında AKP'nin uyguladığı yanlış politikalar ve umursamazlık; işçinin, memurun, esnafın, sanayicinin, köylünün, çiftçinin, engellinin, işsizin, yetimin, öksüzün, kimsesizin, şehit ailelerinin, onuru ile yaşamaya gayret eden yoksulların, akşamları yatağa aç giren insanlarımızın "böğrünü delip geçti".
Saltanat sürenleri ve pasta yiyenleri ise "teğet geçti".
Halkın böğrünü delip geçen krizi "teğet geçti" söylemiyle örtmek isteyen AKP'ye halk, oylarıyla sandıkta teğet geçti.
Sarı kart gösterdi.
Görünen o ki, "böğrü delinenler", böğürlerinin delinmesine karşı önlem almayanlara kırmızı kartı ilk genel seçimlerde göstermeye hazırlanıyor...
(Haber Ekspres, 14 Nisan 2009)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder