Değerli okurlarım, bugünkü yazımızda da Deniz Baykal'ın, CHP'nin yeni yerel yönetimler anlayışı konusunda önemli ipuçları veren açıklamalarını ana başlıklarıyla aktarmaya devam ediyoruz.
* * *
Baykal, CHP'li yerel yönetimlere şu tavsiyelerde bulunuyor:
* İbadet yerlerine sahip çıkın. Her mezhepten, her dinden, herkesin ibadethanelerine, mescitlerine, camilerine, cem evlerine, havralarına, kiliselerine lütfen saygı gösterin. Saygı göstermek belediyenin görevidir. Onlara sahip çıkmak belediyenin görevidir. Orası kamusal bir alandır. Orada kamusal bir ihtiyaç karşılanmaktadır. Ve insanın bulunduğu her yer belediyenin problemidir. Belediye, ibadet yerlerinin temizliğine, bakımına, yoluna, badanasına, duvarına, oradaki insanların ihtiyaçlarına sahip çıkmalıdır. Onlarla yakın ilişki içinde olmalıdır. Belediyelerimiz bu konularda insanlarımızı üzecek kararlar alma eğilimi içine girmemelidirler.
* Belediyelerimiz sokak ve meydanların isimlerini değiştirme çabalarına yönelmemelidirler. Yeni bir isim verme ihtiyacı içindeyseniz yeni bir eser yapın, o esere o ismi verin. Ama var olan bir yerde isim değiştirerek kendinizi tatmin etmeye kalkmayın. Ve Türkiye'nin birikimini, farklı kültürlerini, farklı anlayışlarını, farklı inançlarını saygıyla karşılayın. Kendi kendimizle kavgaya hiçbir şekilde öncülük yapmayalım.
* Türkiye'de bir sosyal demokrat iktidar işbaşına gelinceye kadar yoksulluk sorununun çözümüne yönelik olarak belediyelerimizin üstlenmeleri gereken görevler vardır. Öncelikle ihtiyacı olan insanlar ve ailelerin saptanacağı çok sağlam bir veri tabanı oluşturulmalıdır. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik; onların özel hayatına saygıyı esas alan bir anlayış içinde düzenlemeler yapılmalıdır.
* Aş evleri yapılabilir. Hukukçularınızla konuşun, çalışın ve hiç vergi vermeden bağış yapma imkanını sağlayan mekanizmayı siz de değerlendirmek için bir çalışma yapın. Bağışlarla sosyal belediyeciliği; yoksulların ihtiyaçlarını karşılamakta belediyenin yapacağı öncülüğü gerçekleştirin.
* Eğitim temel konu. Meslek eğitim kurslarını İstanbul'da pek çok belediyemiz çok başarıyla uyguluyor. İstanbul dışında o faaliyeti yapan belediyelerimiz de var. İnsanlarımızı donanımlı ve iş bulma şansı daha yüksek insanlar haline dönüştürecek gayreti belediye olarak gösterelim.
* Sağlık sorunu çok önemlidir. Örneğin kalıcı ve gezici sağlık merkezleri oluşturalım. Bu çerçevede, doktoru ve asgari bakım ünitelerini içeren seyyar sağlık üniteleri yaratılabilir. Ve bunlar periyodik olarak mahalle mahalle dolaşır. Oralarda ihtiyacı olan insanların tansiyonuna bakar, şikayetlerini dinler, reçeteler yazar, gerekli ilgiyi gösterebilir. Bu, gerçekten yapılması gereken ve pek çok belediyemizin yapmakta olduğu bir hizmettir. Önemli olan insan odaklı ve sosyal sorumluluk düzeyi yüksek bir belediyecilik anlayışını temel almaktır.
* Engelliler konusu önemli. Onların kapısını çalmak, "haliniz nedir, durumunuz nedir" diye sormak; "sizin bizde kaydınız var, bir şikayetiniz var mı, yapabileceğimiz bir şey var mı" diye ilgilenmek bile fevkalade önemlidir. O insanların, saklanmak ve engelli oldukları için utanmak durumunda olmadıklarını ortaya koyacak; engellilerimizi ferahlatacak, rahatlatacak bir belediyecilik uygulamasına sosyal demokrat belediyelerimizin öncülük yapması gerektiğini düşünüyorum.
* Sivil toplumla ilişkiler çok önemli bir konudur. Bu çerçevede kendi yörenizdeki bütün dernekleri teker teker İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası gibi inceleyin. Bu derneklerin çoğu, göç sonrası dayanışma amacıyla kurulan hemşeri dernekleridir. Bu konumdaki insanların yeni yerleşme yerleriyle bütünleşmelerine, kaynaşmalarına ihtiyaç var. Onlara yardımcı olacak mekanizmalar lazım. Belediyelerimiz kendi yörelerindeki bütün hemşeri ve köy derneklerini yakından izlemelidirler, onlarla temas halinde olmalıdırlar ve onlara sahip çıkmalıdırlar.
* Kültür ve sanat faaliyetlerini gerçekten önemsemek lazım. Ama bunu sadece alışılmış festival düzenlemeleriyle geçiştirmemek gerekli. Daha etkili olabilecek yöntemleri arayıp bulmalıyız. Mahallelerde önemli filmleri oynatmak ya da bir takım sanat gösterilerini halkın ayağına * Okullar belediyelerimizin temel ilgi alanı içinde olmalıdır. Okullar çok önemlidir. Okul deyince öğrenci var, öğretmen var, aile var. Belediyenin muhatabı, öğrenci de, öğretmen de, aile de... Eğitim Türkiye'nin en temel kaygısı. En büyük fedakarlığı insanlarımız çocuklarını okutmak için yapıyorlar. Bu kadar önemli bir konuya belediyelerin ilgisiz kalması düşünülemez. Belediyelerimizin öncelikli hedefleri arasında okullar olacaktır. Her okulla yakın temasınız olacak. Okul bilecek ki arkamızda belediyemiz var. Sosyal demokrat bir belediye var. Bizi anlayan bir belediye var. Mühendislik problemi için de, bahçıvanlık problemi için de, badana problemi için de, kitap, kırtasiye problemi için de, öğretmeninin ihtiyacı için de, yolu için de, asfaltı için de belediye, arkada olduğunu göstermelidir. Onların taleplerini anlamalısınız. Onları da bilgilendirerek; sürece katarak birlikte o işi yapmalısınız.
* * *
CHP'nin yerel yönetim anlayışını tartışmaya ve Baykal'ın açılımını aktarmaya yarın devam edeceğiz.
(Haber Ekspres, 28 Nisan 2009)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder