30 Nisan 2009

İŞTE CHP'NİN SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYECİLİĞİ 3 - ZAFER YAPICI

Değerli okurlarım, bugünkü yazımızda da Deniz Baykal'ın CHP'li belediye başkanlarına yönelik olarak yaptığı ve CHP'nin yerel yönetimler anlayışını yansıtan açıklamalarını aktarmaya devam ediyoruz.

* * *

* Muhtarlık siyasetin temelidir. Muhtarlar, birinci derecede; doğrudan halkın kendi oyuyla seçtiği insanlardır. Muhtarları belediye başkanlarımız çok önemsemelidir, çok ciddiye almalıdır ve onlarla yakın bir işbirliği içinde çalışmalıdır. Muhtarlar arkalarında belediyenin olduğunu bilmelidir. Belediye, hizmet götürürken muhtarları yok saymamalıdır. Onları bilgilendirerek, davet ederek, onların eliyle hizmeti götürmelidir. Muhtarı onura etmelidir, desteklemelidir, muhtarla kaynaşmalıdır. Bu, Türkiye'yi kucaklama konusundaki o büyük özlemimizi hayata geçirecek ana adımlardan birisi olacaktır. Muhtarları bir temel dayanak noktası olarak görmelisiniz.

* Spor çok önemli... Spor dediysem belediye başkanları futbol kulüplerinin başkanı olsun anlamında kesinlikle söylemiyorum. Yasa zaten onu engelledi. Ama spora sahip çıkmalıyız. Belediyelerimiz spora değer vermeli ve gençlerimizi özendirmeli, başarılı gençlerimizi taşımalı, desteklemelidir.

* Anayasa Mahkemesi'nin aldığı karar belediyelerin doğrudan burs verme kapısını kapatmıştır. Bundan büyük üzüntü duyuyoruz. Ama bu bizim burs verme konusundaki sorumluluğumuzu ortadan kaldırmıyor. Belediyelerimiz kendi imkanlarıyla ya da yörenin önde gelen insanlarının katkılarını seferber ederek, burs kaynakları oluşturarak, ihtiyacı olan gençlerimizi belirleyerek bir köprü rolü oynayabilir. Öyle anlaşılıyor ki, Kredi ve Yurtlar Kurumu, belediyelerin bursları ve listeyi vermesi halinde o listeyi uygulama kararındadır. Yani bursu belediye veremiyorsa kredi ve yurtlar kurumu aracılığıyla verilmesini isteyebilir. Bunu da gene belediyeler bir temel sorumluluk almalı ve takip etmelidirler diye düşünüyorum.

* Halktan kopmamalısınız ve halkı hiçbir noktada yalnız bırakmamalısınız. Çocuğu doğmuş her aile, belediyeden bir kutlama alacağını bilmelidir. Her cenaze belediye tarafından bilinmeli ve izlenmelidir. Başsağlığı dilenmelidir, cenazenin kaldırılmasında her türlü kolaylık sağlanmalıdır. Bir başka kente gidecekse araç bulunmalıdır. O kentteki cenaze işleri acılı ailenin sorumluluğuna bırakılmamalıdır. Merak etmeyin biz hallederiz denilmeli, buna göre bir organizasyon yapılmalı ve her cenazeye mutlaka belediyemiz sahip çıkmalıdır.

* Belediyelerimizde halka ilişkiler, sorun çözümü, beyaz masa türü uygulamaları ihmal etmemek lazımdır. İnternetten, telefonla ya da bizzat gelerek belediyede iş takip etmek isteyen insanlar orada kendilerini anlamaya, dinlemeye ve cevaplamaya hazır bir ekibin bulunduğunu görmelidirler. İnsanların her türlü soruları ele alınmalıdır, cevaplanmalıdır, takip edilmelidir. Belediye kapı duvar olmamalıdır. Belediye başkanı sağır sultan olmamalıdır, ulaşılamaz olmamalıdır. Bunun mekanizmaları mutlaka kurulmalıdır.

* Belediye deyince akla zabıta gelmemelidir. Hele belediye başkanı, yanına eli telsizli, üniformalı zabıtaları alarak halkın arasına girmemelidir. Belediye başkanı halkın arasında olmalıdır. Halkla yan yana olmalı, onların sorunlarını bizzat dinlemelidir. Ve belediye başkanı bilmelidir ki, en büyük dostu belediye zabıtası değil, bizzat esnafın kendisidir. Esnaf, belediyenin işbirliği yapacağı iş ortağıdır. Halka hizmet konusunda beraber çalışacağı muhatabıdır. Ve o insana, esnafa, belediye zabıtasıyla yönelmek kadar yanlış bir şey yoktur. Esnafın yanlışı olabilir. Sağlık açısından kusuru olabilir. Belediyenin, kentin görüntüsüne zarar veriyor olabilir. Ürünü talep ettiği fiyatla orantılı olmayabilir. Gerekli hijyenik koşullar yerine getirilmiyor olabilir. Bütün bunların çözümü bağırıp çağırarak, ceza keserek değil, o alandaki esnaf odalarını göreve çağırarak, esnaf odalarının bu konuya sahip çıkmasını talep ederek, şikayetleri ona yansıtarak gerçekleşir.

* * *
Değerli okurlarım, bu köşede üç gün boyunca CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'ın, CHP'nin yerel yönetimler anlayışını ortaya koyan açıklamalarını ayrıntılı bir biçimde tartıştık.

Görünen o ki Baykal, CHP'li yerel yönetimleri, çağdaş sosyal demokrasinin toplumla buluşacağı yönetsel birimler olarak tasarlıyor. Sosyal demokrat yerel yönetimlerinin başarısının bir sonraki genel seçimlerde sosyal demokrat bir iktidar yaratacağını, bu iktidarın da Türkiye'nin çehresini değiştireceğini düşünüyor.

Baykal'ın şu sözleri CHP'li belediye başkanlarının tarihi sorumluluğunu açıkça ortaya koyuyor: "Siz işinizi iyi yapacaksınız. Bilmelisiniz ki siz başarılı olursanız ne Deniz Feneri ne de Deniz Feneri'ni himaye etmek isteyen iktidarlar olur..."

(Haber Ekspres, 29 Nisan 2009)

Hiç yorum yok: