22 Mayıs 2011

Quo Vadis Yeni CHP? - ZAFER YAPICI


Bir yeni CHP tartışmasıdır gidiyor…
Lafı çok evirip çevirmeye gerek yok. CHP’de parti içi iktidarı elinde tutan kesimin içindeki bir yeni-hizibin, cumhuriyet değerleriyle hesaplaşma sürecinde önemli bir işlevi yerine getirmek üzere hareket ettiği konusunda ciddi şüphelerimiz oluşuyor.
Elbette bu şüpheler, bir inançtan ibaret değil, somut bazı verilere dayanıyor.
Görülüyor ki, CHP’de, CHP’li olmayanlar, CHP’nin ilke ve değer sistemini içselleştirmemiş olanlar, bırakın bunları, CHP değerleriyle kavgalı olanlar ön plana taşınıyor…
Bu kişiler, CHP milletvekili adayı, CHP yöneticisi ve yetkilisi gibi sıfatlarla “eski CHP” olarak tanımladıkları Atatürk’ün CHP’sini eleştirerek yeni bir kimlik inşa etme sürecinde öncü güçler konumuna taşınıyorlar.
Milletvekili listelerine cumhuriyetçi, Atatürkçü olarak bilinen birkaç kişi de eklenmiş. Olası seçim başarısı bunların varlığına değil, “yeni CHP’nin ilkelerine” (ya da ilkesizliğine!) toplumun destek olmasıyla açıklanacak. Olası bir seçim başarısızlığında, başarısızlık nedeni bu kişilerin aday gösterilmeleri olarak sunulacak. Böylelikle iki durumda da bu kişiler de kişiler nezdinde zihniyet de tasfiye edilebilecek.
Bu yönde ısmarlama seçim anketleri gündeme getirilmeye başlandı bile…
* * *
Değerli okurlarım, gelin yeni CHP’nin ileri gelenlerinin CHP karşıtlığını bir kez daha hatırlayalım…
Geçtiğimiz günlerde CHP milletvekili adayı Muhammed Çakmak ve Binnaz Toprak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ve Erdoğan Toprak, CHP’nin değer sistemiyle uzaktan yakından bağlantısı olmayan söylemleriyle tarikat yapılanmalarının savunuculuklarını yapmışlardı. CHP İstanbul milletvekili adayı Şafak Pavey, bazı BDP destekli bağımsız milletvekili adaylarına övgüler düzüp, mecliste onlarla kol kola olmaktan onur duyacağını dile getirmişti. CHP’de tepeden inme genel başkan yardımcısı yapılan bazı kişiler gibi, gerçek siyasi rotasının ne olduğunu gözler önüne sermişti…
CHP’de kimisi Kürtçülük, kimisi mezhepçilik yapıyor. Kimi Atatürk’e dil uzatıyor. Kimi AKP’yi övüyor. Kimi tekkeler yeniden açılsın diyor… Kimi tavizsiz bir ekonomik liberalizmin savunucusu… Olası bir iktidar durumunda dış politikayı yöneteceği söylenen kişiler, kamuoyunda “Amerikancı”, “AB’ci” olarak tanınan kişiler… Bu kişilerin birçoğu ideolojik olarak şekilsiz. CHP’ye aidiyetleri yok. Yarın CHP, onların istemediği bir noktaya taşındığında soluğu AKP’de, hatta BDP’de alabilecek kişiler…
Kimi MHP’yi bir tarikat lideriyle ilgili iddia ortaya attı diye eleştiriyor.
Bu kraldan fazla kralcı olma süreci tüm hızıyla devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde CHP Konya milletvekili adayı Durmuş Ali Karamut, hangi partide siyaset yaptığını unutmuş olacak ki “Sizden rica ediyorum. Lütfen her biriniz bir mum olarak, Sayın Davutoğlu'nun ateşini sürekli yanar halde tutun ki dış politikada Türkiye zaafa uğramasın” sözleriyle AKP Konya milletvekili adayı Ahmet Davutoğlu için seçmenden oy istemiş.
ANAP kökenli CHP İstanbul Milletvekili adayı Aydın Ayaydın ise MHP’nin kaset skandalıyla ilgili açıklamalarını eleştirmiş. “Bu tür olayların içine Fethullah Gülen Hoca’nın karıştırılması yanlıştır. Gülen Hareketi’nin varlığı sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da bilinen bir gerçektir.” demiş…
* * *
Değerli okurlarım, cumhuriyetin aydınlanma felsefesini yaşam felsefesi haline getirmiş bir yurttaş olarak cumhuriyet değerlerini bir gün Yeni Cumhuriyet Halk Partisi’nin “ileri gelenlerine karşı” savunur konuma geleceğim aklımın ucundan geçmezdi.
Ne yazık ki “Yeni CHP’yi yönetenler” bize bunu da yaptırttı… Bu günleri de gördük!
Yeni CHP, eski CHP’ye karşı en sert mücadeleyi sürdürecek siyasal güç olacak gibi.
Bu bağlamda “Quo vadis yeni CHP?” (Yeni CHP nereye gidiyor?) sorusu Türkiye’nin kader sorusu… Bu soru, “Quo vadis Türkiye?” (Türkiye nereye gidiyor?) sorusuyla da doğrudan bağlantılı.
* * *
CHP örgütünde ve halk düzleminde bu yeni hizibin ilkesiz siyasi anlayışına karşı büyük bir uyanışın yaşandığı açıkça görülüyor. Bu uyanışın varlığı, CHP’nin dönüştürülmesinin önündeki son – fakat en büyük – engel…
Bizler bu süreçte, elbette ki Atatürk’ün CHP’sini savunma ve yeniden inşa etme yolundaki kararlılığımızı daha büyük bir dirençle sürdüreceğiz! CHP’yi emperyalizmin istediği çizgiye değil Atatürk’ün çizgisine halkımızla birlikte taşıyacağız!

( Haber Ekspres Gazetesi- 23 Mayıs 2011)

Hiç yorum yok: