23 Ağustos 2008

MONTRÖ'YÜ TARTIŞMAYA AÇMAK TÜRKİYE'Yİ TARTIŞMAYA AÇMAKTIR - ZAFER YAPICI

AKP iktidarı önemli konularda kritik dış politika hataları yapmaya devam ediyor.

Bu hataların son örneğini de ABD askeri gemilerinin boğazlar üzerinden Karadeniz'e geçişi konusunda Montrö antlaşması hükümlerine aykırılıklara ses çıkarmaması, hatta aykırılıkları örtbas etmeye çalışması oluşturuyor. Örneğin:

1. Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne göre barış zamanında Karadeniz'e kıyısı olmayan devletlerin savaş gemileri Karadeniz'e geçebilmek için öncelikle Türk hükümetine diplomasi yoluyla en az 15 gün önceden bir ön bildirimde bulunmak zorunda.

Oysa Montrö'nün ilgili hükmünden büyük bir ihtimalle habersiz olan Başbakan Erdoğan 20 Ağustos tarihinde ABD'nin resmi bir bildirimde bulunmadığını açıkladı. Dolayısıyla Montrö'nün önbildirim şartının yerine getirilmediği ortaya çıktı. Montrö'nün önemli bir hükmü daha ilk dakikadan çiğnendi.

2. Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne göre "insani yardım" için geçecek gemiler ön bildirim süresine bir istisna oluşturuyor. Bu tür gemilerin önbildirim şartı aranmaksızın Karadeniz'e geçmeleri mümkün. Ancak tonajlarının en fazla 8 bin ton olması gerekiyor.

Yani, Montrö'ye göre ABD gemilerinin Karadeniz'e geçişi, önbildirim koşuluna uymadıkları için, sadece savaş gemileri olmamaları ve 8 bin tonun altında olmaları durumlarında mümkün.

ABD sanki önbildirim koşullarını yerine getirmiş gibi yapılan tonaj tartışmaları anlamsız!

ABD hem bildirim yapmadı, hem savaş gemisi yolladı, hem de gönderdiği gemiler 8 bin tonun altında değil, kat kat üstünde.

Üç koldan Montrö'ye aykırılık sözkonusu...

* * *

Montrö'ye aykırılıklar, önemli küresel gelişmelerin yaşandığı günlerde gerçekleşiyor. Yakın gelecekte ABD ve Rusya arasındaki nüfuz çatışmalarının en yoğun yaşanacağı bölgelerden biri Karadeniz. Ukrayna'daki Rus üssünün varlığından rahatsız olan ABD, Karadeniz'de üstünlüğü ele geçirmek için yeni planlar arayışında.

Bir gerçek var ki Karadeniz'e ABD'nin yerleşebilmesi ancak Montrö düzeninin ortadan kaldırılması ile mümkün... Bu nedenle ABD, Montrö'nün tartışılmasına zemin hazırlamaya başladı.

* * *

Değerli okurlarım, hukuki düzenlemeler, bu düzenlemelere uyulmasını sağlayacak irade olmadığı zaman daha fazla tartışmaya açılırlar.

Görünen o ki, Türkiye'nin hükümet kademelerinde bugün Montrö Sözleşmesi'ne uyulmasını sağlayacak siyasi irade ne yazık ki yok. Bu konudaki hukuki ve siyasi tehlikeleri sadece Cumhuriyet Halk Partisi vurgulayıp Meclis'e taşıyor...

Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasına, CHP bir tarihsel sorumluluk üstlenerek karşı çıkıyor. Ancak ne yazık ki Türkiye'yi yöneten siyasi irade bu tehlikeli sürece katkı sağlıyor...

Oysa Montrö ve Lozan Türkiye'nin kurucu antlaşmalarıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının iki sağlam garantisidir.

İşte bu yüzden Montrö'yü ve Lozan'ı tartışmaya açmak, Türkiye'yi tartışmaya açmaktır. Montrö'yü ve Lozan'ı tartışmaya açtırmak, Türkiye'yi tartışmaya açtırmaktır!

(Haber Ekspres, 23 Ağustos 2008)

Hiç yorum yok: