24 Eylül 2008

ACI İLAÇ VE KATIKSIZ GERÇEK!...

Değerli okurlarım, çağdaş demokrasilerde iktidarların kendilerine anayasa ve yasalarla tanınan yetkilerin sınırlarını aşıp aşmadıklarını, keyfi uygulamalar yapıp yapmadıklarını denetleyen kurumlar vardır. Ülkemizde de bu kurumlar görevleri başındadırlar.

AKP, kendi zihniyetini ülkenin rejimi haline getirebilmek noktasında bu kurumları bir engel olarak görmeye başlamıştır.

Bu kurumları demokrasi ortamında işlevsizleştiremeyeceğini anlayan AKP, cumhuriyet ve laiklik karşıtı eylemleriyle birlikte demokrasiyi ortadan kaldırma gayretine girmiştir.

Nasıl mı?

1- Devletin temel yapısını, örgütlenişini ve işleyişini belirleyen ve ülkede yaşayan insanların hak ve özgürlüklerini güvence altına alan anayasayı kendi zihniyeti doğrultusunda değiştirme girişimlerinde bulunarak,

2- Yasama ve yürütme organlarının, kendilerine anayasa ve yasalarla tanınan yetkilerin sınırlarını aşıp aşmadıklarının Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Sayıştay ve İdari Mahkeme tarafından denetlenmesini önleyici girişimlerde bulunarak,

3- Cumhurbaşkanının vetosundan ve denetiminden kurtulmak için AKP zihniyetli bir cumhurbaşkanı seçerek,

4- Kendi aleyhlerinde karar verdiği durumlarda Uluslararası hukuku tanımama yolunu izleyerek,

5- Kamuoyunun oluşmasını sağlayan haberleşme, düşünceyi açıklama, örgütlenme, toplanma, gösteri ve yürüyüş özgürlüklerini kısıtlama gayreti sarf ederek,

6- Kitle iletişim araçlarının iktidarın kötüye kullanılmasını önlemedeki etkisini, baskı yoluyla zayıflatma yolunu izleyerek,

7- Sağlıktan eğitime kadar tüm alanlarda kendi zihniyeti doğrultusunda kadrolaşarak.

Değerli okurlarım kısacası AKP iktidarında çağdaş demokrasinin tüm kurumları işlevsiz hale getirilmeye çalışıldı. Diktatörlüğe giden bu uygulamayla sosyal devlet yerine sadaka veren devlet, hukuk devleti yerine hukuk tanımayan devlet, laik devlet yerine de laiklik karşıtı devlet yapısı yaratılmaya çalışıldı.

Temiz siyaset, dürüst yönetim özlemi çeken Türk ulusu son zamanlarda gelişen Dişli, Deniz Feneri e. V. gibi büyük yolsuzluklarla ilgili tüm gelişmeleri CHP'nin ve medyanın Türk milletini bilgilendirmesi sayesinde öğrenebiliyor.

AKP'yi tedirgin eden de bu.

CHP ve medya sayesinde AKP iktidarının gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Öfke siyaseti güden AKP; bu nedenle siyaseti ve medyayı yandaşlarıyla birlikte daha da fazla baskı altına alma gayretine giriyor.

Değerli okurlarım, Türkiye cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Bu devletin laik, ulus ve üniter yapısının sonsuza kadar yaşayabilmesi için, bu yapıyı koruyan ve iktidarı denetleyen tüm kurumlarımıza sahip çıkmak durumundayız. Bu kurumlarımızın başkalaştırılmasına ve işlevsizleştirilmesine asla müsaade etmemeliyiz.

Temiz siyaset ve dürüst yönetime sahip olmak, acı ilaçları ve katıksız gerçekleri yılmadan ifade etmekle mümkün...

Bizim de yaptığımız bu...

(Haber Ekspres, 23 Eylül 2008)

Hiç yorum yok: