04 Ekim 2008

SEVMEK YAŞATMAKTIR...-ZAFER YAPICI

Sokaklarımızı sadece insanlarla paylaştığımızı sanırsanız yanılırsınız. İnsanın önceliği karşısında çoğu zaman dikkat çekmeyen bir arka plandan ibaret kalsalar da; sokakların başka sahipleri de vardır. Kediler, köpekler örneğin. Aslında bizden çok onlar sahiptir sokaklara. Çünkü sokaklar insanın ikamet dışı mekânıyken sadece, onların vazgeçilmez evleridir...

Bir minik sokak köpeği örneğin; mahallemizin yaşayan bir parçası değil midir? Hanginiz, evinizin önünde bir yavru kedinin sevimli bakışlarına şahit olmadınız?

Onları görmezlikten gelebilir miyiz? Peki ya yok sayabilir miyiz?

Nasıl ki biz insanlar yememize, içmemize, güvenliğimize, sevmemize ve sevilmemize önem veriyorsak unutmamalıyız ki sokak hayvanlarının da yemeye, içmeye, güvenliğe, sevilmeye ve sevmeye hak ve ihtiyaçları vardır. Biz insanlar hayati ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz veya en azından ifade edebiliyoruz. Çoğu zaman "yoksulluk ya da açlık sınırında" yaşamlara sahip olsak da... Ama onlar kendi ihtiyaçlarını karşılamakta bizler kadar bile şanslı değiller. Gelin o şansı onlara bizler verelim. Çünkü onların da en az bizim kadar bu dünyanın nimetlerinden faydalanmaya; yaşamaya hakları vardır.

Nasıl ki biz insan haklarından, hak ve özgürlükten, demokrasiden yararlanmak istiyorsak, onların da hayvan haklarından yararlanmasını sağlamalıyız.

Küresel ısınmanın meydana getirdiği iklim değişiminden dolayı yaşanan su ve buna bağlı gıda sorunu göz önüne alınırsa hayvanların içecek bir yudum suyu bile bulmakta güçlük çektiğini görüyoruz. Şu günlerde bir yudum suyu veya bir dilim ekmeği onlardan esirgemememiz gerekiyor. Eğer onlara "gören gözlerle" bakarsak bu gerçeği görürüz ve tabiî ki gerekeni yaparız. Haydi, şimdi vakit geçirmeden onları görmeye, tanımaya ve onlarla dost olmaya çalışalım... Göreceksiniz sevgiyle verilen bir tas su, bir dilim ekmek sizi nasıl mutlu edecektir... Bu mutluluğu mutlaka tadın. Tıpkı Gamze gibi...

On dört yaşında Gamze. İlköğretim üçüncü sınıfa gidiyor. Onu farklı kılan bir özelliği var. Doğa, çevre ve hayvan sevgisi.

Hani küresel ısınmanın meydana getirdiği; daha doğrusu biz insanların sebep olduğu iklim değişikliğinin sonucu olan su kıtlığı var ya; bu sorun onu öyle etkilemiş ki!...

Gamze temmuz ve ağustosun kavurucu sıcaklarında sokakta dolaşan kedi, köpek ve kuşların suya duyduğu ihtiyacı gidermek için her gün kapısının önüne bir kap su koyuyor. Bununla da yetinmiyor. Harçlıklarından biriktirdiği parayla marketten kedi ve köpek mamaları satın alıyor. Yine aynı titizlikle, etrafını saran kedi ve köpeklerin karınlarını doyuruyor.

İnanın değerli okurlarım, kedi ve köpekler Gamze'ye öyle alışmış ki onun kucağından, sırtından, omzundan inmek istemiyorlar. Hele hele yavrularını başkalarından kıskanan kedi ve köpeklerin hırçınlığı Gamze'nin karşısında sevgi dolu bir güvene dönüşüyor... Kusursuz bir iletişimin güvene, sevgiye ve sonunda mutluluğa dönüşmesinin bir örneğidir Gamze'nin başarısı...

İşte bu iletişimi kuran Gamze hayvan sevgisiyle mutluluğu yakalamıştır. Ona "-Herhalde bu mutluluğu daimi kılmak için veteriner olursun" dediğimde "-Bana hasta, bir yeri kanayan veya ölmek üzere olan bir hayvan geldiğinde dayanamam. Onun için ben veteriner olamam. Ama onların haklarını korumak için avukat olurum" dedi.
Gamze bu davranışı ile hepimize önemli bir mesaj veriyor.

Biz insanlar iyi bir yaşam için kendi hak ve özgürlüklerimizi savunuyor; hak ve özgürlüklerimiz uğruna mücadele edebiliyoruz. Peki, kendi hak ve özgürlüklerini savunamayan canlıların haklarını savunmak, onlar için de mücadele etmek biz insanlara düşmez mi? Onların da güven içinde karınlarının doyurulmasına, susuzluklarının giderilmesine hakları yok mu? Ya bu hakkı bulamadıkları, aç ve susuz kaldıkları zaman?...

İşte sorun burada; ya bulamadıkları zaman?...

Değerli okurlarım, görülmeyen ve bilinmeyen o kadar çok Gamzeler var ki... Onların şefkati, yardımseverliği ve yüreklerini dolduran sevgi sayesinde sokak hayvanları yaşamlarını sürdürebiliyor...

Sevgiyle verilen bir yudum su veya bir avuç yiyecek hayvan dostlarımızı olduğu gibi sizi de mutluğa taşıyabilir...

...Çünkü sevmek yaşatmaktır aynı zamanda. Mutluluk da sevginin bir türevi değil midir?

(2 Ekim 2008 Perşembe)

3 yorum:

Adsız dedi ki...

siz çok güzel yürekli değerli bir insansınız Zafer bey.
yazınız için sizi tebrik ediyorum

Adsız dedi ki...

ben güvercin...

hayvanların yaşama hakları için varım...

http://guverciin.blogspot.com ve

http://kopekcehennemi.blogspot.com

adreslerindeyim. Tebrik ediyorum ve

hayvanların "CANLI" olduğunu fark edebilen insanların artması dileğiyle diyorum...

güvercin.

gamze_yertürk dedi ki...

merhaba ben Gamze,bu yazı için size teşekkür ederim.