28 Ağustos 2009

TERÖRLE MÜCADELE Mİ, TERÖRİSTLE MÜZAKERE Mİ? - ZAFER YAPICI

Değerli okurlarım, terörle mücadeleyi gerçekten amaç edinen bir devlet yönetiminin en büyük hedefi, "terörle bir yere varılmaz" düşüncesini hem teröristin hem de yurttaşların zihinlerine yerleştirebilecek tedbirleri almak olmalıdır.

Bunun tam tersi, yani devlet yöneticilerinin, terör örgütlerinin istemlerini müzakere konusu haline dönüştürmeleri, terörün önlenmesi noktasında en büyük hatalardan biridir. Çünkü böyle bir durumda, teröristin terör yoluyla hedefine ulaşabileceği düşüncesi yaygınlık kazanır.

Bir taraftan terörist, amaca ulaşmada kullandığı yolun geçerli olduğu kanaatine erişir. Daha cüretkar hedefler için daha fazla terörist eyleme yönelebilir.
Diğer taraftan sıradan yurttaşlar, "terörle bir yere varılamaz" düşüncesinin uygulamada geçersiz olduğu fikrine kapılır. Böylelikle hukuk sistemi başta olmak üzere devletin kurumsal yapısına güvenlerini yitirirler. Adalet düşüncesinin yitişi toplumda kolay tamir olmayan büyük hasarlar bırakabilir.

Bir başka ifadeyle, suçun cezasız kalması (dahası ödüllendirilmesi), suçluyu yüreklendirirken, suçsuzun adalete inancını sarsar. İki durumda da kamu düzeni önemli zararlar görür.

***

Değerli okurlarım, hükümetin "Kürt Sorunu" (!) konusunda son süreçte ortaya attığı muğlak "açılımın" içeriği, yukarıda kısaca aktarmaya çalıştığım terörle mücadele mantığı bağlamında tartışmalı noktalar barındırıyor.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bu tartışmalı noktaları geçtiğimiz günlerde netlikle ortaya koydu.

Baykal'a göre son gelişmeler, Türkiye'yi yönetenlerin terörle mücadele yerine teröristle müzakere platformuna geçmeye başladığını gösteriyor.

Şu sözler Baykal'a ait: "İktidar partisi yetkilileri müzakerelerde silah bırakmanın koşul olmadığını söylüyorlar. Hem müzakerelere başlayacağız hem de silahların bırakılması şart değil diyeceğiz. Bu temasların getireceği nokta teröre son verilmesi değildir. Hiç kimse bunu dile getirmemektedir. Müzakere başka amaçla yürütülmektedir...Şimdi yapılmak istenen Türk milli kimliğini yok sayarak, Türklüğü de bir etnik kimlik seviyesine çekerek, birilerinin milli kimlik arayışının önü açılmaya çalışılmasıdır..."

***

Değerli okurlarım, Baykal'ın saptamaları dikkate değer ve oldukça önemli.

Terörle mücadeleden teröristle müzakere politikasına geçiş, siyasal iktidarın bir türlü içeriğini açıklayamadığı açılımının merkezinde yer alıyorsa, vah bu ülkenin haline...

...Vah...

(Haber Ekspres, 26 Ağustos 2009)

Hiç yorum yok: