"Öyle zannediyorum ki kendi partisi veya halk, Sayın Baykal'ı APS ile gönderecektir."
...Bu sözler bir parti temsilcisine ait değil.
Bir gazeteciye, televizyon yorumcusuna veya kahvedeki vatandaşa da ait değil.
Bu sözler devletin bir valisi tarafından; Aydın Valisi Mustafa Malay tarafından 20 Mart 2009 tarihinde söylendi.
Türk demokrasisi bir yara daha aldı.
* * *
Aydın Valisi Malay'ın sözlerinin ardından Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin şu açıklamada bulundu. "Hangi konumda olursa olsun kamu görevlilerin siyasi tercihlerini ancak kapalı mekanlarda, seçimlerde kullanmaları, tüm siyasilere eşit uzaklıkta olmaları gerektiğini düşünüyorum. Zaten bu konudaki yasalar da kamu görevlilerinin siyaset yapmasını yasaklamıştır."
Tam "bravo Sayın Şahin, ne kadar adaletlisiniz" diyecektik, aklımıza Şahin'in 23 Şubat 2009 tarihli şu açıklaması geldi.
"Hükümetimizle kavga eden, zıtlaşan yerel yönetimler her projelerini Ankara'dan geçiremiyorlar."
Şahin'in bir ay önceki sözlerini unutmadık.
Bir kez olsun ona bravo diyemedik!
* * *
Peki, Aydın Valisi Mustafa Malay neden Baykal'ı hedef alan açıklamada bulunmuştu?
CHP Lideri Deniz Baykal'ın politik kadrolaşmalara vurgu yapmak üzere kullandığı "AKP ile gelenler APS ile giderler" sözlerine tepki olarak.
Malay'ın bu sözleri neyi ispat etti?
Baykal'ın endişelerinin haklılığını, siyasi kadrolaşmanın ne kadar vahim bir noktaya ulaştığını...
* * *
Yani sorun belli.
Peki, çözüm ne?
* * *
Yanlışları geçiştirmeye çalışmak çözüm değildir.
Siyasal iktidara destekleri söylem düzeyinde açığa çıkan kamu görevlilerinin göstermelik bir biçimde merkeze çekilmesi de çözüm değildir.
Sorun yapısaldır. Çözüm de yapısal olmak durumundadır.
Çözüm; valileri, kaymakamları, devlet yetkililerini, devletin değil iktidar partisinin memurları konumuna indirgemek isteyen bir zihniyetin yönetim kademesinde yer bulmamasıdır.
Bu durum, kanuni görevlerini siyasal etkilerden uzak bir biçimde layıkıyla yerine getirme noktasında valilerimizi de rahatlatacaktır.
Yani çözüm, "hükümetimizle kavga eden, zıtlaşan yerel yönetimler her projelerini Ankara'dan geçiremiyorlar" diyerek, tehditle oy arayışına girmeyecek bir anlayışı yönetir kılmaktır. Adaletli, demokratik ve eşitlikçi bir zihniyeti iktidara taşımaktır.
Bu süreçte yerel seçimler oldukça önemli bir gösterge; aynı zamanda bir dönüm noktası olacak.
Aydınımızın onurlu ve yiğit insanları bu bilinçle sandıklara gidecek...
Aydınlılar, 30 Mart sabahı, "aydınlığın" ve demokrasinin ilk postasını APS ile Ankara'ya gönderecek.
...Yanılıyor muyum?...
(Haber Ekspres, 24 Mart 2008)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder