17 Mart 2009

ORADA BİR OKUL VAR UZAKTA!...- ZAFER YAPICI

Evet, orada bir okul var uzakta. O okul bizim, sizin, hepimizin okulu...

İki dağ arasında, doğaya mahkum tek bir bina olarak yıllardır faaliyetini sürdüren bir ilköğretim okulu...

Bu okul, Van'ın Gevaş ilçesine 20 kilometre uzaklıktaki 30 hanelik Dağyöre köyünün adını taşımakta.

...Ancak Dağyöre köyüne bile yüzlerce metre uzaklıkta.

Üstelik bu okula her gün 40 öğrenci diz boyu karda yürüyerek gidip gelmekte.

Evet. Diz boyu karda yüzlerce metre uzaktaki okula gidip gelmekten yılmayan öğrenci ve velilerin en büyük korkuları okullarının iki dağ arasında olması nedeniyle çığ tehlikesi ile karşı karşıya kalınması.

İşte köyden yükselen feryatlar:

Dağyöre köyü muhtarı Musa Tülay, iki gün önce bir çığ tehlikesi atlattıklarını belirterek, "Son 10 yıldır bu kadar çok kar yağmamıştı. Her gün çığ gelecek korkusu ile yaşıyoruz. Okul öğretmeni ve velilerle birlikte önceki gün kente giderek durumu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bildirdik" diyor.

Öğrenci velisi Necmettin Yıldız ise, okulda iki çocuğunun eğitim gördüğünü söyleyerek, "Her gün çığ gelecek korkusu ile nasıl göndereyim. Her iki dağda tonlarca kar var. Bu karın gelmesi halinde bırakın okulu köydeki bazı evler bile gider" sözleriyle durumun vahametini ortaya koyuyor.

Van Milli Eğitim Müdürü Yahya Yıldız da, "Gerçekten bir çığ tehlikesi var ise İl Özel İdaresi ile görüşüp gerekli tüm önlemler alınacak. Gerekirse köyün başka bir yerine yeni bir okul bile yapacağız" diyor.

Peki ne zaman?...

Okul, öğrenci, öğretmen çığ altında kaldıktan sonra mı?...

Nerede Milli Eğitim Bakanı, nerede devletin valisi, kaymakamı... Nerede, nerede?...

Orada bir okul, bir öğretmen ve kırk öğrenci var uzakta...

Kırk öğrenci ölüm korkusunu her an yüreklerinde hissederek öğrenim görmekte.

Onlar çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, yiyecek, çekyat v.s. beklemiyorlar, istemiyorlar. Onlar sadece köylerinin içine bir okul yapılmasını istiyorlar. Çığ korkusu olmadan, diz boyu karda saatlerce yürümeden, sıcacık bir okulda okumak; ülkelerine faydalı birer yurttaş olmak istiyorlar.

Bu feryatlar, bu istemler neden dikkate alınmıyor; neden?

Sizce köyün içine bir okul; "oy karşılığında dağıtılan" kaç adet çamaşır, bulaşık makinesi, buzdolabı ve çekyata ödenen paralar ile yapılır?...

"Önce insan" diyen sosyal devlet nerede?...

(Haber Ekspres, 17 Mart 2009)

Hiç yorum yok: