Değerli okurlarım, dünkü yazımda CHP'nin yerel iktidarında uygulayacağı yerel yönetim önceliklerini CHP'nin yerel seçim bildirgesi olan "Pusula Yerel Seçim 2009"dan aktarmıştım.
Bugün ise sizlere aynı seçim bildirgesinden CHP'nin genel iktidarında uygulayacağı yerel yönetimle ilgili önceliklerini anlatmaya çalışacağım.
* * *
CHP'nin seçim bildirgesinde ilk olarak Konut ve Şehircilik Bakanlığı'nın kurulması öngörülmüş. Söz konusu bakanlığın, plansız şehirleşmenin önüne geçilmesinde yararlı olacağı düşünülüyor.
CHP iktidar olduğunda, ilk kademe belediyesi olduğu veya nüfusu 2 binin altında kaldığı gerekçesiyle kapatılan belediyelerin yeniden açılacağı taahhüt ediliyor.
Belediye kurulmasında ve kaynak paylaşımında nüfus göstergesinin tek ölçüt olmaktan çıkarılacağı, yörelerin tarihi ve coğrafi durumu, ekonomik ve sosyal yapısı ile yerleşim birimleri arasındaki işlevlerinin de dikkate alınacağı ifade ediliyor. Böylelikle örneğin ekonomik olarak geri kalmış bir bölgedeki düşük nüfuslu bir belediye daha fazla kaynağa erişebilir olacak...
Bildirgede yer alan bir diğer önemli taahhüt de, CHP iktidarında yerel yönetimlerin siyasi müdahalelerden ve özel çıkar ilişkilerinden korunacağı. Kamu ihalelerinin rekabete açık ve şeffaf hale getirileceği...
CHP'nin bildirgede yer alan diğer taahhütleri ise şunlar:
- Planlama mevzuatı ile yerel yönetimler mevzuatı arasında bütünlük ve uyum sağlanacak, imar mevzuatında kapsamlı bir reforma gidilecek.
- Yerel yönetimlerin gelirleri kendilerine verilen görevleri yerine getirmelerine olanak verecek şekilde uygun oranda artırılacak.
- Yerel yönetimlerin özerklikleri güçlendirilecek.
- Metropol niteliği kazanmakta olan büyük kentler için kendine özgü koşulları, sorunları ve beklentileri yanıtlayacak yeni metropol yönetim modelleri oluşturulacak.
- "Tüm Türkiye Belediye" anlayışı çerçevesinde köyler bir belediye yönetimi ile ilişkilendirilecek, köylere Genel Bütçe Vergi Gelirleri Hasılatından pay verilecek.
- Köylerin ve küçük ölçekli belediyelerin alt yapı sorunları, sürekliliği olan kurumsal yapılar aracılığı ile çözülecek.
- İller Bankası'nın mali desteğinden, teknik bilgi ve birikimlerinden yararlanmak isteyen belediyelerin gereksinimlerini karşılayabilmek için İller Bankası yeniden yapılandırılarak güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturulacak.
- Kentsel alanda plan kararlarıyla ortaya çıkan değer artışlarının şeffaf süreçlerle ve makul ölçülerde kamuya dönüşünü sağlayacak yasal düzenlemeler yapılacak.
- Çeşitli imar uygulamalarından dolayı ortaya çıkan değer artışları, oluşturulacak Kentleşme Fonu'nda toplanarak kentte yaşayanların yerel ortak ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılacak.
- Kent kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline gelen okul, hastane, gar binaları gibi yapıların satılmasının önüne geçilecek.
- Sokak, cadde, semt ve mahalle adları ile kent logosu ve amblemlerinin değiştirilmesi sürecinde keyfi uygulamalara son verilecek, bu yönde uygulamalarda o yörede yaşayan halkın kararlarını ön plana çıkaracak referandum gibi mekanizmaları şart koşan yasal düzenlemeler yapılacak.
-Yerel yönetimler ile vatandaşlar arasında ortaya çıkacak ihtilafların yargıya intikal etmeden çözüme kavuşturulacağı, saydam yapılarda işlev görecek kent uzlaşma kurulları oluşturulacak.
-Muhtarların çağın gereklerine göre hizmet verebilmesi için gerekli alt yapı oluşturulacak, özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilecek.
-Muhtarlıklar en uçtaki hizmet birimi olarak yeniden yapılandırılacak. Mahalle muhtarları belediye meclislerinde söz sahibi olacak.
* * *
Değerli okurlarım, görünen o ki, AKP'nin sorun üreten bir parti olarak dikkat çektiği bir süreçte CHP "önce insan, önce iş, önce ahlak" anlayışı ile hem yerelde hem de genelde çözüm üretiyor...
Yerelde ve genelde iktidar hedefini, somut projelere ve açık taahhütlere dayanarak ortaya koyuyor.
...Şimdi söz sırası siz seçmenlerde...
(Haber Ekspres, 7 Mart 2009)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder